Uzun yıllardır İstanbul’da büyük bir deprem olacağı konuşuluyor. Bu depreme ilişkin son değerlendirmeyi Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan yaptı. İstanbul’daki büyük depremin gündemden kalkmadığını söyleyen Övgün Ahmet Ercan depremin şiddetine dair de bilimsel beklentisini açıkladı.
İSTANBUL DEPREMİ İÇİN TARİH VERDİ!
İstanbul’da büyük bir depremin kesinlikle olacağını söyleyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Öncelikle bu deprem kesinlikle olacak. Ancak bana göre bu deprem 2045 yılından önce olmayacak. Türkiye’de hiç deprem olmasa bile bu deprem olacak. Bu depremde en büyük zararı da yoksullar görecek. Bu depremin 6.5 ile 7.5 arasında bir şiddette olmasını bekliyorum.” dedi.
20 BİN KİŞİ ÖLEBİLİR
2045 yılından sonra İstanbul’da gerçekleşecek olan depremde 20 bin kişinin ölebileceğini söyleyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Böyle bir depremde 20 bin kişi hayatını kaybedebilir. Ancak henüz önümüzde zaman var. Tedbirler alırsak bu depremin etki şiddetini 5’e indirebiliriz. Böyle bir durumda herhangi bir yıkım olmaz ve kimse de hayatını kaybetmez. Ancak bu tedbirler için para lazım ve o para da şu anda bizde yok.” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'DA DEPREME DAYANIKLI KONUT SORUNU
İstanbul için oldukça olumsuz bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “İstanbul’un nüfusu 16 milyondu ama yasa dışı birikmelerle bu rakam 20 milyonu geçti. Nüfus arttıkça depreme dayanıklı yeni binalar yapılması gerekiyor. Ancak bunun da pek imkanı yok. İstanbul’da 4 milyon konut açığı var ve sosyal konut projesinde 50 bin konut yapılacağı söyleniyor. Buna bağlı olarak insanlar barınma ihtiyaçları için güvensiz gecekondular yapıyorlar. Bu da depremin etki alanının genişleyeceği anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN PARA YOK
Kentsel dönüşüme de değinen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Kentsel dönüşüm yapacağız ama doların yükselmesi ile artan inşaat maliyetleri buna da engel oluyor. Yoksul insanlar parayı nereden bulacaklar da evlerini yenileyecekler. Kendimizi kandırmayalım, biz deprem önlemi alamaz hale geldik. Çünkü ekonomi göçük durumda. İstanbul’da insanlar kaderleriyle karşı karşıyalar. Binaların güçlendirilmesi yapıların dengesini bozar ve büyük depremde yıkılırlar. Bundan dolayı güçlendirme değil yenileme yapılmalıdır.” dedi.