Türkiye'de ev sahipleri ile kiracılar arasındaki kiracılık ilişkisinin başlamasının yazılı bir belgeye dönüşmesi kira sözleşmesi ile sağlanmaktadır. EV sahibi ile kiracı arasında imzalanan kira sözleşmeleri tarafları kanun önünde güvence altına almaktadır. Kira sözleşmeleri hem ev sahiplerini hem de kiracıları korumaktadırlar. Bu sözleşmelerle tarafların mağdur olmalarının önüne geçilmektedir. Ancak tüm bu faydaların sağlanabilmesi için geçerli bir kira sözleşmesinin yapılmış olması gerekir.
EV SAHİBİNİN OĞLUYLA YAPILAN KİRA SÖZLEŞMESİ GEÇERLİ MİDİR?
Ev sahipleri zaman zaman kiraya verilecek olan evlerle ilgilenememekte ve bunun için ya bir yakınlarını ya da bir emlakçıyı aracı yapabilmektedirler. Dolayısıyla kira sözleşmesi kiracı ile ev sahibi arasında yapılamıyor. Kira sözleşmesinin altında ev sahibinin adına bir başkasının imzası bulunuyor. Bu durumda kiracıların çok büyük bir özen göstermeleri gerekiyor. Ev sahibinin imzası yoksa büyüğk bir ihtimalle o kira sözleşmesi geçerli olamayacaktır ve aksine büyük bir mağduriyet ortaya çıkacaktır.
Ev sahibinin oğlu ile yapılan kira sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi bir vekalet verilmiş olması gerekiyor. Kimse kimsenin yerine imza atarak yeni yükümlülükler oluşturamazlar. Dolayısıyla babasının yerine imza atarak yapılan kira sözleşmesi eğer vekalet verilmemişse geçersiz olacaktır. Geçersiz olan kira sözleşmesinin kiracıyı korumak gibi bir niteliği de olmayacaktır. Bundan dolayı kira sözleşmesi yapılırken direkt olarak ev sahibi ile yapılması veya vekaletnamenin görülmesi gerekmektedir.
Babasının adına imza atarak kira sözleşmesi yapan ve daha sonra kiracının mağdur olamsına zemin hazırlayanlar kanun önünde bazı yaptırımlarla karşılaşabileceklerdir. Kiracıyı bahsi geçen kira sözleşmesinden dolayı mağdur edecek olanlar kendi yerlerine imza atarak kira sözleşmesi imzalayan çocuğunun çok daha büyük mağdiyet yaşayacağını bilmeleri gerekiyor.