Türkiye'de konut fiyatlarının birden yükselişi kiraları da doğrudan etkiledi. Bir önceki yıla göre yüzde 68,7 oranında artan kiralarda, başı Antalya çekiyor. Yıllık kira artış oranlarına bakıldığında İstanbul yüzde 84,6, Ankara yüzde 62,6 ve İzmir yüzde 56'lık oranlara sahip.
Bilindiği üzere kira artışları TÜFE üzerinden yapılıyor. Ancak İstanbul'un bazı semtlerinde kira fiyatları oldukça yüksek ve ev sahipleri artık mevcut kiracılarının da piyasa şartlarına göre kira vermesini talep ediyor. İstanbul'da normal bir evin kirası 4 bin TL'den başlıyor. Bu gelişmeler kiracıları zora sokarken, ev sahipleri ise mevcut kiracılarını çıkararak evlerini daha yüksek tutarlara kiraya vermeyi düşünüyor. Bazı ev sahipleri ise kiracısından memnun olduğu için ne yapacağı konusunda kararsızlık yaşıyor.
KİRACILIĞIN 5'NCİ YILINDAN SONRA DAVA YOLU AÇILDI
Arıtürk& Partners Hukuk Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Arıtürk konu hakkında değerlendirme yaparak, ev sahiplerinin önünde iki seçenek bulunduğu, ilk olarak 5 yıl bittikten sonra kira tespit davası açma haklarının bulunduğunu ve sonuca göre kira miktarının rayiç bedele yaklaştırılabileceğini belirtti. Fakat mahkemenin uzun sürdüğünü ve bölge rayiçlerine göre kiracıya yüzde 10 hakkaniyet indirimi uygulanabildiğini ifade ederken, 10 yıldan fazla kiracı olanlar için ise bu indirimin yüzde 20'ye çıkabildiğini söyledi.
Bir diğer seçenekte ise ev sahibi, 10 yıl ve daha fazla süre ikamet eden kiracılarını evden çıkarma hakkına sahip oluyorlar. Ancak bunu yapabilmek için üç ay önceden ihtar göndermeli. İhtardan sonra gerekçe göstermeden kiracılarından anahtarlarını talep edebilecekler.
TAHLİYE TAAHHÜDÜ VERİLMELİ
Son aylarda kiraların yükselmesi nedeniyle tahliye taahhüdü konusunun sık gündeme geldiğini belirten Arıtürk, sistemde kiracının evi belli bir tarihte boşaltmak için yazılı beyan veriyor, bu sözleşmeye aykırı şekilde davranılmışsa, mülk sahibi kira sözleşmesini bir ay içerisinde dava açarak sonlandırabiliyor.
Burada önemli olan husus, tahliye taahhüdünün düzenleme tarihinin kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden önce ya da başlangıç tarihi ile aynı olması gerekiyor. Aksi halde Yargıtay tarafından, kiracının taahhüdü vermekte iradesinin sakatlandığı gerekçesiyle geçersiz saymaktadır.
Öte yandan kendi kullanımları için evin boşaltılmasını talep eden ev sahiplerinin, bunun için zorunluluk halini ispatlamak zorunda olduğunu belirtti.