Ev sahipleri ile kiracılar arasındaki ilişkiler kanunlara göre dizayn edilmektedir. Tarafların hak ve yükümlülükleri kanun güvencesi altındadır. Ancak bu yeterli olmayabiliyor. Taraflar haklarını ve sorumluluklarını iyice bilmeli ve ona göre hareket etmelidirler. Özellikle ev sahiplerinin en küçük ihmalinin bedeli kötü niyetli kiracılardan dolayı çok ağır olabiliyor.
KİRACININ AİDAT BORCU EV SAHİBİNE KALIYOR!
Kat Mülkiyeti Kanunu ile kiracılar kiralamış oldukları evlerdeki kullanıma dayalı ortak masraflara katılmak zorundadırlar. Bu da apartmanlarda ve sitelerde her ay alınan aidatlardır. Eğer o apartmanda veya sitede merkezi ısıtma sistemi varsa bu hesaba bir de yakıt parası eklenmektedir. Demirbaşa ait olmayan tüm ortak giderlerden kiracılar sorumludurlar. Ancak uygulamada bazı yasal durumlar devreye girmektedir.
Kiracı ile ev sahibi arasında yapılan kira sözleşmesi iki tarafı bağlamaktadır. Apartman veya site yönetimleri kira sözleşmesinin tarafları olmadıkları için aidat veya yakıt parası alacağında da direkt sorumlu olanlar ev sahipleridir. Hatta eğer aidat borcu ödenmediği için icra işlemi başlatılacaksa yönetimlerin muhatapları kiracılar olmamaktadır. Yönetimler kiracılar hakkında icra takibi başlatamazlar. Eğer kiracı aidat borcunu ödememişse ve icra takibi başlatılacaksa bunun tarafı ev sahibi olacaktır.
EV SAHİBİ SÜREKLİ KONTROL ETMELİ!
Ev sahiplerinin kiracıların aidat borçlarından dolayı mağdur olmamaları için farklı kontrol mekanizmalarını kullanabilirler. Yönetimlerle irtibata geçerek kiracının aidat ödemesi yapıp yapmadığı bilgisine ulaşılabilir. Bununla uğraşmak istemeyen bazı ev sahipleri meseleye köklü bir çözüm üretebiliyorlar. Bu da kiracının ödemesi gereken aidat tutarını kira üzerine ekleyecek şekilde hazırlanan kira sözleşmeleridir. Kiracılar her ay kiranın üzerine aidatı da ekleyerek ev sahibine ödeme yaparlar. Ev sahipleri de aidatı kendileri öderler. Bu şekilde kiracının borç bırakarak kaçması gibi bir ihtimal devre dışı kalır.