İzmir depremi sonrasında yeniden gündeme gelen kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında yeni açıklamalar geldi. Depremde 17 binanın yıkılması ve 116 vatandaşımızın can vermesi sonrasında riskli binalar tartışması alevlenmiş, acilen yıkılması gereken bina sayısı 1,5 milyon olarak duyurulmuştu.
Türkiye kentsel dönüşüm tartışmalarını takip etmeye devam ederken konu hakkında son açıklama Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği İMSAD tarafından yapıldı. İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Toplantısı korona virüs salgını nedeni ile bu sene online olarak internet üzerinden gerçekleştirildi.
Değişmeyen Gündem: Deprem Gerçeği başlığı altında düzenlenen toplantıya damga vuran konu ise İzmir depremi, depremde meydana gelen yıkım ve kentsel dönüşüm olarak öne çıktı.
İZMİR DEPREMİ BİR KERE DAHA GÖSTERDİ, DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR!
TMB Başkanı Mithat Yenigün, GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu ve Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu ile sektör temsicilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda katılımcılar önemli açıklamalarda bulundu.
TMB Başkanı Mithat Yenigün yapmış olduğu konuşmasında "Son olarak İzmir depreminde yıkılan binalar ile yitirilen canlar, doğru tasarımın, ehil müteahhitliğin ve yapı denetiminin hayati önemini bir kez daha acı biçimde ortaya koymuştur. Bu depremde en çok hasarın Bayraklı ve Bornova’da yaşanmasında bu bölgelerde zemin etüdünün yapılmamış olmasının, planlama ve yapı tasarımı süreçlerinde zemin şartlarının dikkate alınmamasının etkisi görülmektedir. Dolayısıyla yaşadığımız can kayıplarının asıl nedeni deprem değil ihmal ve kusurlu yapılardır” diyerek sorunlu binalara dikkat çekti.
SATIN ALDIĞINIZ KONUTU HER YÖNÜYLE SORGULAYIN
Toplantıda konuşan ve moderatörlük görevini üstlenen Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan “İnsanlar, buzdolabı, çamaşır makinesi satın alırken; makinenin harcadığı enerjiyi ve enerji sınıfını sorgularken, otomobilin güvenlik sistemlerinden frenleme mesafesine, tükettiği yakıttan yol tutuşuna kadar sorgulama yaparken; başını soktuğu evin başta deprem olmak üzere yangın ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklılığını, kendisine nasıl bir konfor, yaşam ve hava kalitesi, enerji ve su tasarrufu ile atık yönetimi sağladığını aynı duyarlılıkla sorgulamıyor.
Sorgulamaya en azından kentsel dönüşüm sürecinde yenilenen binalarla başlayabiliriz. Bu binaların gerçekten ne kadar dönüştüğünün kullanıcılar tarafından takip edilmesi gerekir. Bu binaların Enerji Kimlik Belgeleri var mı? Ortam hava kalitesi nedir? Ses kirliliği var mı? Su tasarrufu nasıl? Depreme dayanıklılığı ne durumda?" diyerek sorgulaması gerektiğini söyledi.
İnsanların lüks ile güvenliği karıştırdığını belirterek her lüks konutun güvenilir olmadığını, depreme dayanıklılık konusunun lüks ve konfor ile karıştırılmaması gerektiğini söyledi.