Türkiye’de taşınmaz varlıkların idaresi ile alakalı olarak çok kapsayıcı yasal maddeler bulunuyor. Bir arazinin sınırlarının tespiti de belirli bir kurallar silsilesi ile yapılabiliyor. Bu işlem de kadastro işlemi olarak biliniyor. Bu kadastro işlemi taşınmazların sınırları kadar mülkiyetlerinde de etkili olduğu için büyük bir öneme sahiptir.
KADASTRO NEDİR?
En basit tabirle kadastro taşınmaz malların sınırlarının arazi ve harita üzerinden belirlenerek hukuki durumlarının ve üzerindeki hakların tespit edilmesi işlemidir. Örneğin köylerde kadastro işlemi yapılması çok yaygındır. Bu işlemle beraber köyde kişilerin mülkiyetindeki arazilerin sınırları devlet tarafından belirlenir. Bu şekilde kişiler kendi arazilerinin resmi sınırlarını öğrenerek arazi sınırı anlaşmazlıklarını çözebilirler.
İKİNCİ DEFA KADASTRO GEÇEBİLİR Mİ?
Kadastro tamamen yasal bir uygulamadır ve yasalara göre işlem yapılması gerekmektedir. Eğer bir araziden kadastro geçmiş ve sınırlar belirlenmişse o araziden bir daha kadastro geçemez. Yine de bir şekilde ikinci defa kadastro geçmişse bu ikinci kadastronun tüm hükümleri yasal olarak geçersizdir. İlk kadastro işleminde sınırlar belirlenmiş ve tapulama yapılmıştır. Burada yasalarda bir değişikliğe izin verilmemektedir.
Kadastro işlemi yapılan bir arazide eğer bir haksız işlem yapılmışsa itiraz yolu açıktı. Kadastro işlemi sırasında haksız işlem yapılıyorsa ve işlem tamamlanmamışsa kadastro müdürlüklerine itiraz edilebilir. Ancak işlem tamamlanmış ve tapulama yapılmışsa bölgenin hukuk mahkemelerine başvurularak dava açmak yoluyla itiraz edilebilir. Bu dava açma hakkının 10 yıllık süresi vardır. 10 yılın geçilmesi durumunda işlem yapılamayacaktır.