10 Şubat 2021 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Kemerburgaz'da rezerv yapı ilan edilen 382 bin 772 metrekarelik alanın 10 binlik Çevre Düzeni Planı değişikliği onaylandı. 4 Mayıs 2021 tarihinde söz konusu alanın alt ölçeklerine ilişkin plan onaylandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yürütmenin iptali ve durdurulması için dava açtı. Açılan davaya Eyüpsultan Belediyesi'nin yanı sıra Emlak Konut GYO da dahil oldu.
PLANIN YÜRÜTMESİ DURDURULDU
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, 28 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 9. İdara Mahkemesi tarafından hukuka aykırı olan dava konusunun uygulanması durumunda telafi edilemeyecek zararlar meydana geleceği gerekçesi ile planların yürütmesi durduruldu. İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün çıkan kararı değerlendirdiği açıklamasında “Özellikle su havzalarının korunması, kentin kuzeye doğru büyümesinin önlenmesi açısından önemli bir karar." ifadelerini kullandı.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN DİKKAT ÇEKEN TESPİTLER
Söz konusu dava dosyasına eklenen bilirkişi raporunda dikkat çeken tespitlere yer verildi. Bilirkişi tarafından planlama alanının 182 bin metrekaresinin Alibey Havzası Orta ve Kısa Mesafeli Koruma alanı içerisinde bulunduğu tespit edildi. 78 bin metrekaresinin kısa mesafeli, 106 bin metrekaresinin de orta mesafeli koruma alanında olduğu belirlendi. 2019 yılında onaylanan Çevre Düzeni Planı'nda ise bölgenin orman ve su havzası arasında bulunan kentsel bölgesel yeşil ve spor alanı olarak önerildiği hatırlatıldı. Yapılan değişiklik ile de bu alanın havza içi rehabilite edilecek alan ilan edilip sonrasında da yapılaşmaya açıldığına dikkat çekildi.
YARGIDAN KARAR ÇIKTI
İBB tarafından açılan davadan çıkan kararda “İşlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde hukuka aykırı bulunan işlemin etki alanına bağlı olarak ilgilisi açısından oluşacak zarar, işlemin uygulanmasına devam olunmasıyla artacak, yargılamanın sonunda verilebilecek iptal kararı ile önceki halin iadesi olanaksızlaşacaktır” ifadelerine yer verildi. Mahkemeden çıkan kararda, dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olmasına rağmen sürdürülmesinin davacılar açısından telafi edilemeyecek zararlara sebebiyet vereceği vurgulandı.