Kiracıların eve verdikleri zararlar ev sahiplerinin en çok şikayet ettikleri konuların başında geliyor. Bazı fırsatçı ev sahipleri ise bunu bahane ederek kiracıdan fazladan ödeme alma yolunu tercih ediyorlar. Bu şekilde kiracının depozitosuna göz koyan ev sahipleri kiracıları mağdur edebiliyorlar. Bu şekilde karşılıklı mağduriyet yaşanabilen konunun hukuki boyutları merak ediliyor.
KİRACIYA SONRADAN EVE ZARAR VERME MASRAFI
Kiracılar evden çıkmadıkları sürece eve verdikleri zararlardan dolayı ev sahipleri herhangi bir talepte bulunamıyorlar. Yargıtay'ın emsal kararına göre kiracının eve verdiği zarar kabul edilse de kiracının bunu telafi etme ihtimali göz önüne alınmaktadır. Böylelikle kiracı evden çıkmadan eve zarar konusunda ev sahipleri bir hak iddiasında bulunamıyorlar.
Kiracılar evden çıkmak istediklerinde evin teslim sürecini hukuka uygun bir şekilde yapmalıdırlar. Öncelikle ev sahibi ile kiracı eve zarar verilip verilmediğini bir şahit gözetiminde incelemelidir. Burada kiracı eve zarar vermemişse anahtar teslimi yapılırken bu konuda ev sahibinden yazılı bir belge alınmalıdır. Eğer bu belge alınmazsa kötü niyetli ev sahipleri kiracı aleyhinde eve zarar verme masrafı çıkarabilirler. Hatta bu konuda icra takibi dahi başlatılabilir. Bu duruma düşmemek için evin teslimi doğru bir şekilde yapılıp yazılı bir belge alınmalıdır. Bu belge olası icra takiplerinde ve mahkeme süreçlerinde kiracıların en büyük dayanağı olacaktır.
Ev sahipleri zaman zaman evdeki tüm eksiklikleri kiracının yaptırmasını talep edebiliyorlar. Yasal olarak ev sahiplerine verilmiş böyle bir hak yoktur. Kiracılar kiralamış oldukları evlerde olağan bir şekilde oluşan eskimelerden sorumlu değildirler. Doğal bir şekilde aradan yıllar geçmesinden dolayı meydana gelen yıpranmaların masraflarını ev sahipleri karşılarlar. Bu konuda kiracılara herhangi bir şekilde dayatma yapılıp kesinlikle eve zarar masrafı talep edilemez.