Ev sahipleri ile kiracılar arasında yapılan anlaşma ile kiracılık süreci başlıyor. Ev sahipleri uygulanan yüzde 25 kira zammı sınırlamasına takılmamak için her yıl kiracı değiştirmek istiyorlar. Bunun en garantili yolu ise kiracıdan tahliye taahhütnamesi almak oluyor. Ancak bu konunun yasal koşulları bilinenin aksine oldukça kapsamlı olabiliyor. Kiracılar bu haklarını bilmedikleri için ev sahiplerinin keyfine göre evden çıkarılabiliyorlar.
TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ NASIL YASAL OLUR?
Tahliye taahhütnamesinin olması bu belgenin yasal bir geçerliliğinin olması anlamına gelmiyor. Öncelikle bu taahhütname kira sözleşmesi ile beraber yapılmamalıdır. Eğer kira sözleşmesi ile yakın bir tarihte tahliye taahhütnamesi yapılmışsa yasal bir geçerliliği yoktur. Yine ev sahibi kiracıya baskı yaparak yani tahliye taahhütnamesi verilmezse evi kiraya vermeyeceğini söyleyerek yapılan taahhütname de geçersizdir. Kira sözleşmesi ile beraber kiracı tahliye taahhütnamesi yapsa ve altında imzası olsa ev sahibi bunu hukuki olarak bir koz olarak kiracının önüne koyamaz. Ayrıca eğer kiracı evliyse ve tahliye taahhütnamesi imzalamışsa eşinin imzası olmadığı için o taahhütname yine geçersiz olacaktır.
İTİRAZ SÜRESİNE DİKKAT!
Ev sahibi kiracıdan tahliye taahhütnamesi almış ve taahhütnamede yazılı tarih geldiğinde bunu işleme sokmuşsa kiracılar evden çıkmak zorunda değiller. Öncelikle ev sahibi bunun için mahkemeye başvurması gerekiyor. Mahkeme de kiracıya bir bildirim yaparak itiraz süresi veriyor. İşte bu itiraz süresi aşılır ve kiracı itiraz etmezse kiracının evden çıkışı gerçekleştiriliyor. Bu itiraz süresinin kaçırılması durumunda kiracılar bir anda kendilerini evden çıkarılmış halde bulabiliyorlar.
Kiracılar ile ev sahipleri arasındaki bu sorunlar 1 Eylül tarihinden itibaren farklı bir yöntemle çözülebilecek. Arabulucu üzerinden tüm bu anlaşmazlıklara çözüm bulunabilecek.