Uzmanlar büyük felaketi değerlendirdi! Binalar depremde neden yıkıldı, ihmal var mı?

Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve toplam 10 ilde büyük bir yıkıma neden olan deprem felaketinde binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Yaklaşık 7 bin bina yıkılırken bu binaların neden yıkıldığı tartışılmaya başlandı. Uzmanlar yıkımın tek nedeninin deprem olmadığını açıkladılar.

Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve diğer 9 ili de etkileyen deprem felaketinin bilançosu ağırlaşmaya devam ediyor. 10 ilde 7 bine yakın bina yıkılırken bu binalardan şu ana kadar 17 binin üzerinde vatandaşın cansız bedeni çıkarıldı. Bu denli büyük yıkımların olması bir anda bu binaların neden yıkıldığı sorusunu en çok merak edilen sorular arasına taşıdı. Uzmanlar bu durumu değerlendirerek kader yerine ihmal vurgusu yaptılar.

FELAKETİN TEK NEDENİ DEPREM DEĞİL!

Deprem felaketindeki yıkımları değerlendiren TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, “Yaklaşık 15 milyon insanımızın etkilendiği büyük bir felaket yaşadık. Ancak biz eğer gereken hazırlıkları yapmış olsaydık yıkım bu kadar fazla olmayabilirdi. Yaşanan felaketin tek nedeni depremin büyüklüğü veya yıkıcı etkisi değil. Bir bina yıkılıyor ama yanındaki ayakta duruyorsa buna kader diyerek geçiştiremezsiniz. İnşaatların projelendirilmesi ve yapım süreçleri sorunlu.

DENETLEMEK DEVLETİN GÖREVİYDİ!

Yeni binaların yıkıldığını görüyoruz. Bu binalara iskan, kullanım izni verilmiş. İnsanlar da bu resmi izne güvenip gönül rahatlığı ile o evlere yerleşmişler. İskan demek yerel yönetimin ‘Ben zeminden inşasına kadar hatta çatıdaki son kiremite kadar kefilim, oturabilirsin’ demesidir. Bu izin alındıktan sonra vatandaş kolon kesmediyse, binanın yapısını bozacak bir tadilat yapmadıysa sorumluluk devlete aittir. Bunu denetlemek de devletin görevidir.

İHMALLER ZİNCİRİ İLE FELAKET GELDİ!

Bugüne kadar hem bölgede hem de Türkiye’de inşaat yapım süreçleri müteahhit ve kar odaklı ilerletildi. Yapı güvenliği ile kamu sağlığı geri plana itildi. Bir şantiye şefi beş binadan sorumlu olabiliyor, şu anda uygulamada olan mevzuat buna izin veriyor. Bir şantiye şefi var ama beş ayrı binanın sorumlusu. Beton, demir uygun mu diye bakacak vakti bile olmaz. Kağıt üzerinde bir sorumlu var ve iş yürüyor. Aynı sıkıntı yapı denetimde de var. Hatay ve Osmaniye’de incelemelerime göre yıkımların nedenini tek bir meseleye bağlayamayız. Malzeme kalitesiz veya firma sorumsuz diyerek işin içinden çıkamayız. Bir ihmaller zinciri ile asrın felaketini yaşadık.” dedi.

PROJE KAĞIT ÜZERİNDE KALMIŞ!

Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık ise değerlendirmelerde bulunarak, “Deprem kader değildir. İnsanları deprem değil uygun olmayan şekilde yapılan binalar öldürüyor. Son depremde genellikle eski binalar yıkılmış ama yıkılan yeni binalar da var. Proje hazırlanmış ama buna uygun inşa edilmemiş kağıt üzerinde kalmış olabilir. Hem inşaatı yapan, hem ruhsatı veren hem de denetleyenler incelenmelidir. Müteahhit yaptığı binadan sorumludur ve ihmali varsa hukuk önünde hesap verecek. Şu anda deprem bölgesi ile sınırlı değil tüm ülke sorunlu. İstanbul’da 80 bin tabut bina var ve bunların ayakta kalması bile mucize. Bu evler boşaltılıp hemen yenilenmeli.” ifadelerini kullandı.

BİNALAR ZEMİN KATTA PATLADI!

İzmir Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Şeref Alpago ise, “Binalar zemin katta patlıyor, üstü dağılmadan zemin üzerine çöküyor. Bu da zemin kat ile oynandığını gösteriyor. Konut olan zemin katı ticarethaneye çevirip kolonlarla oynuyorlar. Taşıyıcı sisteme destek olması gereken duvarlar kaldırılıyor. Son depremde zemin katlarda kolonlar kesildiğini düşünüyorum. Böyle olunca deprem olduğunda onu durduracak bir şey kalmıyor.” dedi.

Emlak Haberleri Haberleri