Yüzde 54 seviyesini aşan enflasyon rakamlarına rağmen Merkez Bankası politika faiz oranını Mart ayı toplantısı ile yükseltmemiş ve sabit tutmuştu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından atılan tüm adımları ve yapılan fedakarlıklara rağmen bankaların faiz oranlarında izledikleri politika büyük tepki çekmeye devam ediyor.
Bankaların 32 günlük vadeli mevduat hesabı faiz oranları ortalaması yüzde 17 seviyesinde bulunurken vermiş oldukları kredi faiz oranı ortalamasının yüzde 27 seviyesine ulaşması finans sektörünü salladı. Bir başka deyişle bankalar vatandaşlardan yüzde 17 oranı ile para toplarken topladıkları bu parayı yüzde 27 faizle yine vatandaşlara kredi olarak dağıtıyorlar.
BANKALARIN FAİZ OYUNU PATLADI! KREDİ FAİZ ORANLARI DÜŞECEK Mİ, NE ZAMAN DÜŞER?
Bankada Türk Lirası olarak vadeli hesabı olan vatandaşın kaybı her geçen gün artarken vadeli mevduat hesabı faiz oranını düşüren bankaların ihtiyaç, taşıt ve konut kredisi faiz oranlarını yükseltmesi ise tepki çekti. Bankaların faiz oranlarında adaletli davranmadığı belirtilirken mevduat faizinde yapılan indirimlerin kredi faiz oranlarına yansıtılmadığı, bankaların düşük faizle topladıkları mevduatı yüksek faizle vatandaşa kredi olarak dağıttığı açıklandı.
Enflasyon rakamları üzerinden yapılan hesaplamada parasını vadeli mevduat hesabına yatıran kişilerin paralarında yaşadıkları kaybın yüzde 38,1 seviyesine ulaştığı belirtildi. Sözcü Gazetesi tarafından yapılan habere göre Merkez Bankası tarafından yapılan faiz indirimleri havada kaldı, bankalar bu indirimleri kendi oranlarına yansıtmadı.
(Tablo Sözcü Gazetesinden alınmıştır)
MERKEZ BANKASI FAİZ ARTIRIMI YAPAR MI, POLİTİKA FAİZİ ARTARSA NE OLUR?
Konu hakkında Sözcü Gazetesine açıklama yapan JCR Eurasia Eski Başkanı Orhan Ökmen politika faizinin enflasyonun altında olması nedeni ile eksi faiz uygulandığını ve bunun da TL üzerinde baskı yaptığını belirterek “Aksi takdirde, negatif faizin artarak devam etmesi liralaşmanın bir anda tersine dönmesine ve büyük Hazine zararlarına yol açacağı yakında görülebilir.
TL'nin değer kayıplarının enflasyonda sebep olduğu artış miktarı, enerji maliyetlerindeki küresel artışın enflasyonda sebep olduğu artıştan daha büyük. Dolayısıyla, kur üzerinde giderek biriken baskının bertaraf edilmesi faiz artırımını şart kılıyor” diyerek Merkez Bankası tarafından faiz artışı yapılabileceğini, aksi halde kur üzerindeki baskının artacağını söyledi.