Cildinizde bu belirtiyi gördüğünüz an doktora koşun! Milyonlarca kişide görüldü

Covid-19 tanısı alan bireylerde, 'ürtiker' olarak bilinen halk arasında kurdeşen olarak anılan rahatsızlığın riskinin olabileceği konusunda dikkat çekiliyor. Eğer deride kızarıklık, şişlik, veya kaşıntı gibi şikayetler ortaya çıkarsa, hemen bir sağlık profesyoneline başvurmanız önemlidir. - TRHaber

Covid-19 vakalarında yeni bir tehlike beliriyor: "deride döküntü". Halk arasında kurdeşen olarak bilinen "ürtiker" adı verilen bu rahatsızlık, Covid-19 tanısı alan bireylerde ortaya çıkabilir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Damadoğlu, deride aniden ortaya çıkan ve soluk kırmızı döküntülerle karakterize edilen bu durumu açıkladı. İşte detaylar...


COVİD 19 VAKALARINDA TEHLİKE

Ürtiker, genellikle 24 saat içinde iz bırakmadan kaybolan kabarıklıklarla beliriyor. Ayrıca, vücutta kızarıklık ve kaşıntı gibi belirtiler gösteriyor. Prof. Dr. Damadoğlu, ürtikerin akut ve kronik olmak üzere iki farklı şekilde görüldüğünü ifade etti. Altı haftaya kadar süren ürtikerin akut olarak kabul edildiğini, ancak altı haftadan daha uzun süren durumların kronik olarak sınıflandırıldığını belirtti.

Özellikle Covid-19 tanısı alan kişilerde deride kızarıklık, şişlik veya kaşıntı gibi şikayetler ortaya çıkarsa, hemen bir sağlık profesyoneline başvurmanın önemli olduğuna vurgu yapılıyor. Bu durum, Covid-19'un deri üzerindeki etkilerine dair yeni bir anlayışı ortaya koyarak, hastaların sağlık durumlarını yakından takip etmeleri gerektiğini gösteriyor. İşte diğer ayrıntılar...


Ürtikerin kronikleşme riskine dikkat çekilirken, bu durumun Covid-19'un deri semptomlarına dair bilgi sahibi olmayan bireyler için önemli bir uyarı olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle, Covid-19 tanısı alan bireylerin deri sağlıklarını yakından izlemeleri ve herhangi bir belirti durumunda profesyonel yardım almaları gerekiyor. Bu bilgiler, Covid-19'un geniş bir semptom yelpazesi olduğunu ve deri üzerindeki etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Prof. Dr. Ebru Damadoğlu'nun aktardığı bilgilere göre, ürtikerin gelişiminde akut ve kronik olmak üzere iki farklı faktör söz konusu. Akut ürtikerin ortaya çıkmasında virüsler ve solunum yolu enfeksiyonları gibi dış etkenler etkili olabiliyor. Aynı zamanda bazı ağrı kesici ilaçlar da bu süreci tetikleyebilir. Ancak kronik ürtikere gelince, burada bireyin bağışıklık sistemi ve altta yatan hastalıklar daha belirleyici oluyor. Damadoğlu, kronik ürtikere eğilim gösteren kişilerde bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar veya alerjiyle ilgili hücrelerin daha aktif olabileceğini belirtiyor.

Prof. Dr. Damadoğlu'nun vurguladığı bir diğer önemli nokta, akut ürtikeri geçiren her beş kişiden birinde kronikleşme eğilimi olduğu. Yani bu durumun ciddiye alınması ve takip edilmesi gerekiyor. Ayrıca, virüslerin sonbahar mevsimiyle birlikte artış gösterdiğini söyleyen Damadoğlu, enfeksiyonlara bağlı tetikleyici faktörlerin arttığını belirtiyor. Bu nedenle insanların ürtiker belirtilerine karşı duyarlılıklarını arttırmalarının önemli olduğunu ifade ediyor.

Sonbaharın gelmesiyle birlikte, sağlığımıza daha dikkatli yaklaşmamız gerektiğini vurgulayan Damadoğlu'nun sözleri, özellikle mevsimsel etkenlerin ürtiker gibi rahatsızlıkları tetikleyebileceğini ve bu konuda bilinçli olmanın önemli olduğunu gösteriyor. Bu bilgiler, ürtikerle ilgili sorun yaşayanların dikkatli olması ve gerekli durumlarda profesyonel yardım almaları gerektiğini ortaya koyuyor.

Gündem Haberleri