Son dönemde 6 Şubat depreminin ardından meydana gelen peş peşe artçılar, yeniden bir deprem riskinin olup olmadığı konusunda merak edilenlerin artmasına neden olmuştu. Durum bu şekilde olunca da deprem uzmanları tarafından sık sık konu ile ilgili açıklamalara yer verildi. Özellikle de Marmara bölgesinde büyük bir deprem riskinin beklendiği konusunda açıklamalar yapılarak vatandaşların da bu konuda kendini hazırlaması gerektiğinden bahsedildi.
7 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM BEKLENTİSİ!
Konu ile ilgili bugün açıklamalarda bulunan Prof Dr. Şükrü Ersoy, "Marmara depremine doğru geliyoruz. Marmara Denizi'nde iki gerilimin olduğu ara mutlaka birleşecek. Mutlaka birleşecek ve 7’den büyük bir deprem verecek. Şu alan, sarı alan mutlaka İstanbul Marmara Denizi'ndeki depreminin şu özelliği var. Bir yıl içerisinde iki tane yediden büyük deprem oluşturabilir.
Kocaeli'de bu oldu zaten. Kocaeli, ardından Düzce oldu. Santimetre mertebesinde birbirinin devamıydı. Tarihsel dönem içerisinde bunlar olmuş mu olmuş? Dolayısıyla burada medeniyetler de olduğu için kayıtları iyi tutulduğu Büyük ve şiddetli olduğunu biliyor. Bu bakımdan Marmara Denizi çok önemli. Nüfus potansiyeli çok fazla. Marmara Türkiye'nin üçte biri burada yaşıyor. Konut bakımından 6 milyona yakın bina var. Sadece İstanbul'da iki milyona yakın bina var. Bağımsız bölüm olarak beş milyon bağımsız bölüm var İstanbul'da. Marmara'da ve İstanbul'daki bir deprem İstanbul'un sorunu değil. Türkiye'nin sorunu değil. Dünyada önemli bir sorun yaratabilir. Çünkü kıtalar arası bir köprü. Bu köprünün ortadan kalkması, yıkılması dünyayı etkiler. O bakımdan bu işin şakası yok. Marmara depremine mutlaka bir şeyler yapılmalı." ifadeleri ile Marmara'da deprem beklendiğini açıkladı.
HATAY İLİ İÇİN YENİ UYARI GELDİ!
Son olarak da büyük yıkımların meydana geldiği Hatay ili hakkında da açıklama yapan Ersoy, "Depremin ardından dokuz saat sonra ikinci bir deprem daha oldu. Ama ilk depremin ve ikinci depremin birlikte Kahramanmaraş depremleri olarak adlanmasına ben karşıyım.
Bu deprem Hatay ve Maraş depremleri böyle ifade edilmesi gerekir. Şahsen ben bütün sunumlarımda bu ifadeyi kullanıyorum. Bir Hataylı olduğum için değil işin teknik tarafının Hatay'da başladığını bildiğim için bu ifadeyi kullanmak zorundayım. Ölü sayısı 50 bin deniyor. Suriye de var burada, Suriye'de 10 binin üzerinde ölü var onu da kattığımızda 60. Ama açıklanmayan bir şey var. Nedir o açıklanmayan bir şey? Kayıpların sayısını biliyor muyuz? Kayıpları bilmiyoruz ve kayıpların kuvvetle muhtemel büyük bir çoğunluğu hayatını kaybeden vatandaşlarımız. Dolayısıyla bu sayının resmi sayılardan çok üstünde olduğunu görebiliyoruz. Hataylı olarak biz alışkınız. Tarihsel dönemler içerisinde, bundan büyük depremlerimiz de var. Dünyada on tane en büyük deprem, en ölümlü deprem diye listeleseniz Türkiye'de değil bakın dünyada bir tanesi Hatay'dadır, o kadar etkin büyük depremler var." diyerek bu ilde de dikkat edilmesi gerekenlerden bahsedildi.