Ankara ilçesinde karıyla geçinme sorunu yaşayan birisi, Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açtı. Aile Mahkemesi ise; boşanmaya sebep veren olaylarda iki tarafı da haksız bularak boşanmalarına karar verdi. Mahkemenin kararına karşı çıkan kadın kararı istinafa taşıdı. İstinaf ise, davalı kadının kusuru ispatlanamadığından davanın reddine karar verdi. Bu karar ile çift yeniden bir araya gelmiş olsa da geçimsizlik devam etti.
Yeni Karar Kapıda
Yeniden mahkemelik olan çift, Yargıtay’a davayı taşıyarak İkinci Hukuk Dairesi’ne emsal bir karar verdirdi. Kocası tarafından açılan ve reddedilen davadan sonra kadının kocasına yönelik söylediği ‘’Sen kimsin, senden koca olmaz, seni erkek olarak yetiştirmemişler’’ ve benzeri hakaretlerin ve kadının ailesinin sıklıkla tarafların evine gelip uzun soluklu yatılı kaldıklarını, bu şartlar altından eşlerin birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün olmadığına karar verildi.
Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi, bölge adliye mahkemesinin yetersiz gerekçesi sayesinde davayı reddetmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verdi. Yargıtay, kararında ‘’senden koca olmaz’’ sözünün haklı bir boşanma sebebi olduğunu vurguladı.
Bu Sözler Boşanma Sebebi
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi öğretim görevlisi olan Ayşe Mine İşler, Türkiye’de boşanma oranlarının son yıllarda arttığını söyledi. İşler; ‘’Türkiye’de her 100 evliliğe karşı 31 boşanma gerçekleşiyor. Burada %31’lik bir oran söz konusu. Yine 2022 yılında kaba boşanma oranı %47’ye çıkmış durumda. ‘’ dedi.
‘’Kaba boşanma oranı; her bin nüfusa düşen boşanma hızı olarak adlandırmaktayız.%47’lik bir oran da boşanmaların ciddi bir seviyede olduğunu göstermektedir. Bir diğer önemli veri ise %32’lik boşanma oranı evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşmektedir. Bu 5 yıllık süre çok önemli. Çünkü bizim aile yaşam döngüsü diye adlandırdığımız bir dönem bulunmakta. Her aile, bu evrelerden geçer ve bu geçiş dönemi kriz ve dengeyle sonuçlanıyor. ‘’ diye İşler konuştu.
İlk 5 Yılda Boşanma %32
Ayşe Mine İşler, ilk 5 yılda boşanma oranının %32 olduğunu ve bu oranın çok yüksek olduğunu belirterek, ‘’Evlilik öncesi eğitim programları, evlilik öncesi danışmanlığı yaygınlaştırılmalıdır. Bu sayede %32’lik oran geriye çekilecektir. Çünkü daha hızlı evlilikler yapılmaktadır. Birbirini tanımadan ya da evlilikle ilgili beklentiler konuşulmadan evlilik yapılıyor. Dolayısıyla da evlilik öncesi danışmanlık programları bu oranı geriletecektir. ‘’ dedi.