Size "siyah çayın ölüm riskini azaltabileceğini" söylesek kaç kişi buna inanır ama araştırmalar bunu tamamen destekliyor. Yaşları 40 ile 69 arasında değişen yaklaşık 500.000 kişiden elde edilen verilerin incelendiği araştırma, günde 2 fincan siyah çay tüketmenin herhangi bir nedenden dolayı ölüm riskini yüzde 9-13 oranında azalttığını gösterdi.
"Stresi ve iltihabı azaltır"
Uzmanlar, siyah çayın stresi ve iltihabı azaltan flavonoidler ve aynı zamanda da polifenoller açısından zengin olduğunu söylüyor. Siyah çaya süt ile şeker eklenmesi etkiyi değiştirmez.
Siyah çayın faydaları nelerdir?
Siyah çay, flavonoid ismi verilen ve kalp sağlığına olumlu etkileri olan bir grup antioksidan içerir. Çayın içeriğindeki polifenoller, iyi bakterilerin gelişmesini teşvik ederken, Salmonella adı verilen kötü bakterilerin de büyümesini engelleyerek sağlıklı bağırsak dengesinin korunması konusunda yardımcı olur.
"İnme riskini azaltır"
Siyah çay üzerine yapılan araştırmalardan elde edilen bir diğer ilginç bulgu ise siyah çayın felç riskini azaltmasıdır.
"Kan şekeri seviyelerini etkiler"
Siyah çayın, vücutta insülin kullanımını arttırdığı gösterilen moleküller içerdiğinden, şekersiz tüketildiğinde kan şekeri düzeyleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu da gösterilmiştir. Uzmanlar çayın koruyucu etkilerini, insülin duyarlılığını yükselten antioksidan ve antiinflamatuar özelliklerine bağlıyor.
Bilim insanları katılımcılara, idrarlarıyla atılan glikoz miktarını kaydeden testler uyguladı. Ayrıca insülin direncini ve kan şekeri durumunu da test ettiler. Bu çalışma, günlük çay tüketiminde idrar ile glikoz atılımının artırması ile birlikte insülin direncininin de azalmasıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. Her iki sonuç da diyabet ve prediyabet gelişme riskinin düşük olduğu anlamına gelir.
Hatta günde bir fincan çay bile içen kişilerin ortalama değeri şu şekildedir:
Diyabet gelişme riski yüzde 15, tip 2 diyabet gelişme riski ise yüzde 28 daha düşüktür.
Güçlü çay içen gönüllülerin diyabet geliştirme olasılığının yüzde 53 daha az olduğu görüldü. Diğer taraftan tip 2 diyabet geliştirme olasılıklarının da yüzde 47 gibi daha az olduğu kaydedildi.