Somaliland'da bulunan Osmanlı eserleri, yok olmanın eşiğinde.
Batılı sömürgecilerin aksine Osmanlı, Afrika’da bulunduğu süre boyunca kara kıtaya faydalı olmaya çalışmıştır. Bunun en önemli örneklerinden biri de ecdadın bu yaşlı kıtada bıraktığı eserlerdir. Somali’de bir liman kenti olan Berbera’da, Osmanlı’dan kalma tarihi eserler hâlâ mevcut. Ancak günümüze kadar ulaşan bu yapılar ihmal ve bazı doğal afetler nedeniyle harabeye dönme tehlikesi yaşıyor.Berbera Nerede?
Geçmişi eskilere dayanan bu liman şehri, Aden körfezi, Kızıldeniz ve Arap Denizine yakınlığı dolayısıyla tarih boyunca hep gözde ve stratejik bir şehir olmuştur.
Bu yaşlı şehir sadece Osmanlı'nın değil, başka medeniyetlerin de izlerini günümüze taşımaktadır. Şehirde tarihi camiler ve minareler hemen göze çarpmaktadır. Berbera’daki Osmanlı izlerinin en belirgin olduğu yer camileri, minareleri, pencereleri ile Daravli Mahallesi'dir. Aradan geçen onca yıla rağmen bu mahallede Osmanlı'nın izlerini görmek hâlâ mümkündür.
Ancak bakımsızlık ve ihmal bu ecdad mirasını yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmiştir.
Tarihi Eserler Yok Olmanın Eşiğinde
Somaliland Cumhuriyeti’ne bağlı olan Berbera kentindeki tarihi yapılar hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Turizm Bakanlığı yetkililerinden Muhammed Ahmed, Osmanlı'nın kente hakim olduğu zamanlarda mimarisinin büyük oranda bütün şehre etki ettiğini belirtti. Somali ve Türkiye arasındaki süregelen kardeşlik bağlarına atıfta bulunan yetkili, ihmalden dolayı yok olmanın eşiğinde olan bu eserler için Türkiye’nin yardım etmesi gerektiğini belirtti. Osmanlı'nın sadece boölgede hakimiyet kuran sıradan bir güç olarak nitelenmemesi gerektiğini belirten Ahmed; yaptığı su kaynakları, ibadethaneler, limanlar ile Osmanlının bölgeye yaptığı hizmetlere atıfta bulundu.
Anne tarafı Türk olan Şeyh Said Osmanlı da, Osmanlı'dan kalan bu yapıların tarihe tanıklık ettiğini ve Osmanlının yaptığı ibadethanelerin kapalı olduğunu ve bunların yıkılma ile yüzyüze olduğunu belirtti.
Şehrin imamlarından Şeyh Muhammed de, birçok çocuğun bu camilerde okuduğunu ve Kuran hafızlarının yetiştiğine dikkat çekti.