Trabzon'da bir şirkette çalışan bir kişiye şirketin Tokat şubesinde görevlendirilmesi teklif edildi ancak isteği reddedildi. Bu nedenle işe 3 gün gitmeyen kişi işten çıkarıldı. İşten çıkarılmasına karşı çıkarak İş Mahkemesi'ne başvuran kişi, net 800 TL maaş, 500 TL prim ve 100 TL asgari geçim indirimi ve yemek ücretiyle çalıştığını aktardı.
K.T adlı kişi, çalıştığı şirkette yönetimin değiştiğini ve bu nedenle kendisine işten ayrılması için baskı yapıldığını, 3 gün işe gitmediğini ve bu tarihlerde başka bir şubede depoda çalıştığını söyleyerek alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle dava açtı.
Çalıştığı şirket ise K.T'nin mazeretsiz olarak üç gün işe gelmemesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, K.T'nin tüm alacaklarının bordro ile ödendiğini ve başka bir alacağının bulunmadığını iddia etti.
'' DEVAMSIZLIK NEDENİYLE YAPILAN FESİH YERİNDE DEĞİL ''
Yargıtay'a giden dosyada,ü K.T'nin nedeni net olarak belirtilmeden başka bir yere gönderilmesinin iş şartlarında aleyhe değişiklik olduğuna, K.T'nin bu konuda reddetme kararı olduğuna karar verildi. Kararda, başka bir ile görevlendirmeyi kabul etmeyen K.T'in Tokat'taki işyerine devamsızlığından söz edilemeyeceğinden ve devamsızlık nedeniyle yapılan fesihin yerinde olmadığının altı çizildi. Daire, K.T'nin talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddinin hatalı olduğuna hükmetti.
TRAFİK CEZALARININ İŞÇİ MAAŞINDAN KESİLMESİ HUKUKA AYKIRI
Heyet kararında, davacının Temmuz ayı itibariyle 600 TL kapatılmamış avansı olduğundan bahsedilerek, davacıya ödenmesi gereken ücretten 600 TL ücretten, 600 TL avans mahsubunun yerinde olduğu ancak davacının şirkete ait aracı kullanırken aldığı trafik para cezaları nedeniyle davalı şirket tarafından cezanın ödenmesi gerektiği bildirildi.
Trafik cezası ücretinin davacı işçinin maaşından kesilmesinin mevzuata aykırı olduğu belirtilerek, '' Davacının hak ettiği Temmuz ayı ücretinden yalnızca 600 TL avans mahsup edilip baliyesi belirlendikten sonra ıslah edilmeyen dava dilekçesindeki 50 TL'in taleple bağlılık kuralı gereği hüküm altına alınması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır'' denildi.