Gayrimenkullerin hisseli tapu olması çoğu zaman anlaşmazlıklar meydana getirmektedir. Gayrimenkul sahipleri ortaklık durumunda çoğu zaman o gayrimenkulden tam anlamıyla yararlanamamaktadır. Gayrimenkullerin bölünmesi de gerçekleşmeyince ortada aşılamaz bir sorun meydana gelmektedir. Tüm bu sorunların çözümleri izale-i şuyu davası ile mümkün olabilmektedir. Ancak bu davaların da çeşitleri bulunmaktadır. Aynen taksim suretiyle izale-i şuyu nedir?

AYNEN TAKSİM SURETİYLE İZALE-İ ŞUYU DAVASININ ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Bir gayrimenkulün paylaştırılması iki türlü olabilmektedir. Ortaklar anlaşırlar ve dava sırasında bunu hakime bildirirlerse hakim de bu doğrultuda ortaklığın giderilmesini sağlayabilir. Ancak taraflar paylaşım konusunda anlaşma sağlayamazlarsa o zaman tercih hakime kalacaktır. Bu durumda ya taksim yoluyla ya da satış yoluyla ortaklığın son verilmesi yönünde karar çıkabilir.

Aynen taksim suretiyle izale-i şuyu davalarında taraflardan yalnızca birisinin talepte bulunması yeterli olmaktadır. Böyle bir talepte bulunulursa hakim o gayrimenkul için taksim yoluyla ortaklığın giderilmesi için şartların uygun olup olmadığına bakmaktadır. Taksim yoluyla bir gayrimenkul paylaştırılacaksa taşınmazın yüzölçümü, pay ve paydaş sayıları, tarım arazisi olup olmadığı, imar mevzuatına göre bölünme olup olmayacağı gibi ayrıntılar değerlendirilir. Eğer taşınmaz aynen taksim yoluyla bölündüğünde bir değer kaybı olacaksa diğer tüm şartlar uyuyor olsa bile hakim bunu uygun görüp ortaklığın giderilmesini aynen taksim yoluyla yapmayacaktır.

Aynen taksim yoluyla izale-i şuyu davalarında bazı durumlarda yapılan taksim ile tüm ortaklar aynı miktarda parçalara sahip olamayabilirler. Bu durumda daha az pay alanlar daha fazla pay alanlardan eksik kısım kadar para almalarına hakim karar verebilir. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim taksim yolunu tercih etmeyecektir.