Ev sahipleri ile kiracılar kiracılık sorunu karşısında çekişmeli bir süreç içerisinde kendilerini buluyorlar. Genellikle de ev sahipleri kiracılar aleyhinde tahliye talepli dava açıyorlar. Bu davalar bazı durumlarda ev sahiplerinin aleyhine dönebiliyor. Ancak kiracısını evden çıkarmak isteyen ev sahipleri bu yolu tercih edebiliyorlar.

DAVALARIN SAYISI AZALIYOR

Tahliye davalarının çok olması mahkemeler için büyük bir yük olmuştu. Bunun için de devreye arabulucu şartı sokuldu. Bu sistem yaklaşık 1 yıldır uygulanıyor. Ev sahipleri arabulucu sürecini geçmeden dava açamıyorlar. Son dönemlerde arabulucularda ev sahipleri ile kiracılar anlaşma sağlamaya başladılar. Bunun da bazı ekonomik nedenleri bulunuyor.

Yüzde 25 kira zammı sınırlaması ev sahiplerinin zararına olmuştu. Bu sistem iki yıl uygulandı ve Temmuz ayında kaldırıldı. Şimdi ev sahipleri eski sisteme göre kira zammı yapabiliyorlar. Bu oran da yaklaşık yüzde 60 civarında oluyor. Bundan dolayı ev sahipleri açtıkları tahliye davalarını beklemek yerine anlaşmaya ikna olabiliyorlar.

Açılan tahliye davaları 2-3 yılda sonuçlanıyor. Bu da ev sahipleri için büyük mağdurluk anlamına geliyor. 3 yıl bekleyecek olan ev sahibi düşük kira almak yerine kiracı ile pazarlık yapıp bir miktar kirayı yükseltmek ile ikna olup davasından vazgeçiyor. Bu durum hem kiracının işine geliyor hem de ev sahibinin faydasına oluyor. Taraflar ortak bir noktada buluşarak anlaşmazlıklarını çözebiliyorlar.

Öte yandan anlaşmaya yanaşmayan ve kiracısını evden çıkarmak konusunda ısrar eden ev sahiplerinin sayısı da az değil. Bu ev sahipleri ya çok düşük kira alıyorlar ya da kiracılar ile direkt çekişme içerisine giriyorlar. Bu durumda da nihai kararı mahkeme verecektir. Bu kararın uygulamaya geçmesi dava açılış tarihinden itibaren 3 yıl sonraya kadar uzayabiliyor.