Kiracının ev sahibi olduğu durumlarda uygulamaların ne şekilde olacağı oldukça merak ediliyor. Ev sahipleri kiracılarının evleri olması durumunda onları evden çıkarıp çıkaramayacaklarını araştırıyorlar. Eğer bir kiracının aynı zamanda bir evi varsa o kiracı evden çıkarılabilir mi? Yargıtay geçmiş yıllarda bu konuda çok kritik bir emsal karara imza atmış ve belirli şartlarda kiracıların evlerinin olması durumunda evden çıkarılabileceklerine hükmetmişti. İşte o kritik emsal kararın ayrıntıları...

KİRACININ EVİNİN OLMASI NASIL EVDEN TAHLİYE SEBEBİ OLABİLİR?

Kiracı ile ev sahipleri arasındaki hukuki ilişki kira sözleşmesi ile tayin edilmektedir. Bu kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte eğer kiralanmak istenen evin bulunduğu yerleşim yerinde kiracının veya eşini bir başka evi varsa bunun ev sahibine bildirilmesi gerekmektedir. Bu bilgi verilmemişse ve ev sahibi bunu sonradan öğrenirse yasal olarak kira sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir. Ancak kiralama gerçekleştikten sonra satın alınan ev veya evler bu kapsamda değildir.

Kiracının kiraladığı evin olduğu beldede bir başka evinin olması durumunda ev sahibi bazı şartlarda kiracıyı evden çıkarabilir. Ancak bu şartların tamamının gerçekleşmesi gerekmektedir. Kiracının kiraladığı ev ile sahibi olduğu ev aynı beldede bulunmalıdır. Farklı beldelerde yer alan evler kiracının tahliyesini gerektirmez. Bu evin mülkiyetinin tamamen kiracının kendisinde veya eşinde olması gerekmektedir. Bir evde hisse sahibi olunması ev sahibine yine kiracıyı evden tahliye hakkı vermez.

Son olarak ise kiracının sahip olduğu evin bazı niteliklerinin olması gerekmektedir. O evin sıhhi ve sosyal açıdan kiracının kiralamış olduğu evden eksik bir tarafının olmaması gerekir. Örneğin kiralanan ev doğalgazlı ise sahip olunan evde doğalgaz bulunmuyorsa ev sahibinin kiracıyı evden çıkarması olası değildir.