Hisseli tapu alırken şufa hakkı sorunu nasıl aşılır?

Hisseli tapuların satışları ile alakalı olarak çok sayıda sorun yaşanabilmektedir. bunların başında da şufa hakkı geliyor. Şufa hakkı sorunu nasıl aşılabilir? Şufa hakkı için hisseli tapu alanlar kendilerini nasıl güvenceye alırlar?
Hisseli tapu alırken şufa hakkı sorunu nasıl aşılır?

Hisseli tapusu olan bir gayrimenkulün satışı daima sorun olmaktadır. Bir gayrimenkulde birden fazla kişinin mülkiyet hakkının olması o gayrimenkulün idaresini oldukça güçleştirmektedir. Başlangıçta sorun olmayabilen hisseli tapu zaman geçtikçe mesele olabiliyor. Hatta hisseli tapu sahipleri bu sorunu aşamıyorlar. Çünkü hisseli tapuların çok özel bazı mülkiyet kuralları bulunuyor. 

HİSSELİ TAPULARDA ŞUFA HAKKI!

Hisseli tapu sahipleri hisse paylarını satmak istediklerinde şufa hakkı devreye girmektedir. Şufa hakkı kamuoyunda ön alım hakkı olarak da bilinmektedir. Bir hisseli gayrimenkulde hisse payı satılacaksa diğer hissedarların ön alım hakkı vardır. Bu hak hisseli tapunun satışının yapılması ve tapu tescilinin gerçekleşmesi ile bile son bulmuyor. Hissedarlar üçüncü bir kişiye yapılan hisse satışını iptal ettirebiliyorlar. Bunun için mahkemeye başvurmak yeterli oluyor. Şufa hakkının kullanılamadığı bir istisna bulunmaktadır. Eğer hissedarlardan birisinin borcundan dolayı icra yoluyla hisse payı satılıyorsa orada şufa hakkı devre dışı kalıyor.

ŞUFA HAKKI SORUNU NASIL DEVRE DIŞI KALIR?

Şufa hakkı yani ön alım hakkının devre dışı kalabilmesi için yasal bir yol bulunmaktadır. Bunun için hisse sahibi eğer kendi payını satacaksa bu satış teklifini ilk olarak diğer ortaklara yapmalıdır. Herhangi bir sorun çıkmaması için de bu teklif noter kanalı üzerinden yapılmalıdır. Noter üzerinden hissedarlara bir bildirim yapan hisse sahibi kendi payını satacağını bildirir ve kendilerine bir süre verir. Bu süre içerisinde hissedarlar gayrimenkul hissesini satın almazlarsa hisse payı üçüncü kişilere satılabilir. 

Noter üzerinden yapılan bildirim şufa hakkını devre dışı bırakacaktır. Bu durumda diğer hissedarlar herhangi bir hak iddia edemezler. İddia etmeseler daha mahkeme bu hak taleplerini kabul etmeyecektir. Dolayısıyla yapılan satışın bozulup tapu tescilinin iptal edilmesi mümkün olmayacaktır.