Konut ve kira fiyatlarının artması ile birlikte ev sahibi ve kiracılar arasında uyuşmazlıklar yaşanmaya başlamıştı. Durum bu şekilde olunca da Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre sorunların yasa çerçevesinde çözülmesi adına ev sahipleri ve kiracılar için arabuluculuk sistemi getirildi. 1 Eylül tarihinden itibaren yürürlüğe giren uygulamaya pek çok ev sahibi ve kiracı başvurularını iletti. Bununla birlikte ATO Emlak Komitesi tarafından yapılan son açıklamalar ile birlikte arabulucuların yanı sıra emlak danışmanlarının hazırlayacakları raporların da uyuşmazlıkların çözülmesi için kullanılacağı öğrenildi.

EMLAK DANIŞMANLARINA YENİ YETKİ YOLDA!

ATO Emlak Komitesi Başkanı Kenan Bayram tarafından yapılan açıklamalara göre arabuluculukta çözülmeyen ve tahkime taşınan davalarda emlak danışmanlarının da yetki sahibi olacağı ifade edildi. Bilirkişi raporunun düzenleneceği ve davaların çözülmesine faydası olacağını ifade eden Bayram, "Sözleşmelerin altında tahkim yazıldığı takdirde anlaşmazlıklar tahkime gidecek. Burada da ticaret odasının yönetim ve meclisinden onay alınıp seçilen emlak danışmanları bilirkişi olacak, gayrimenkul hukukundaki anlaşmazlıklara ilişkin rapor düzenleyecekler. Bu gelişme, gayrimenkul sektörü için bir devrim niteliğindedir. Yani artık kendi davalarımızı kendimiz çözebileceğiz, rapor yazabileceğiz. Sonuçlar da bu raporlara göre değerlendirilecek." şeklinde ifadeler ile yeni kararı duyurdu.

DANIŞMANLARIN BELGESİNE DİKKAT!

Tüm bunlar ile birlikte emlak danışmanlarının Ticaret Bakanlığı tarafından verilen taşınmaz ticari yetki belgelerinin bulunması gerektiği konusunda da Bayram tarafından "Burada en önemli husus gayrimenkul danışmanının yetkileri. Bu yetkiler Ticaret Bakanlığı tarafından alınan taşınmaz ticaret yetki belgesiyle sınırlanmıştır. Bu belgeyi alan tüm meslektaşlarımız gayrimenkul sözleşmelerine imza atabilir, alım-satım aracılık hizmetleri ve gayrimenkulün sahibinden sözleşme alarak ilan portallarında ve sosyal mecralarda ilan verebilirler. Belgesi olmayanlara emlakçı diyemeyiz." ifadeleri ile uyarılarda bulunuldu.