Türkiye’de oldukça gelişmiş bir miras hukuku bulunmaktadır. En ince ayrıntısına kadar kişilerin hak ve yükümlülükleri kanunla belirlenmiştir. Ancak yine de bazı konutlarda taraflar arasında anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. En çok da vasiyetname işle yapılan miras paylaşımları tartışmalar çıkarıyor.

Kişiler sağlıklarında mal varlıklarını bir vasiyetname yazarak belirledikleri kişilere bırakabiliyorlar. Ancak bunun bazı kaidelere uygun olarak yapılması gerekiyor. Uygun olmadığında mirasçılar haksızlığa uğradıklarını düşünerek bu vasiyetnameyi bozmak istiyorlar. Peki hukuken bu mümkün mü? Vasiyetname ile yapılan miras paylaşımının bozulabilmesi için hangi koşulların gerçekleşmiş olması gerekir.

SAKLI PAYLAR KİMSEYE DEVREDİLEMEZ

Miras hukukunda saklı pay hususu miras paylaşımlarının ana odak noktası oluyor. Bir anne veya baba mal varlığının tamamını çocuklarından birisine veya üçüncü bir kişiye bırakamaz. Çünkü o mirasta yüzde 50 oranında her bir çocuğun saklı payı vardır. Bu saklı pay da devlet güvencesindedir. Saklı paylara girilerek yapılan tüm miras paylaşımları vasiyetname ile dahi olsa mahkemede bozulur.

KANUNİ SÜRESİ VAR MI?

Miras paylaşımında haksızlığa uğradıklarını düşünenlerin uymaları gereken bir kanuni süre bulunmaktadır. Eğer saklı payının bir başkasına devredildiğini düşünüyorsa zarara uğrayan kişi bu durumu öğrendikten sonra 1 yıl içerisinde mahkemeye başvurmalıdır. Bu tür davalarda ise 10 yıllık zaman aşımı süresi vardır. 10 yıldan sonra çok olağanüstü koşullar olmadıkça hak iddia edilemiyor.

DAVA AÇILIRSA TÜM VASİYETNAME Mİ İPTAL OLUR?

Mirasçı veya mirasçılar tenkis davası açarak saklı paylarının kendilerine iade edilmesini talep edebilirler. Ancak bu şekilde açılan dava sonucunda mirasın tamamı el değiştirmez. Kişinin saklı payı bir başkasına devredilmişse o iade edilir. Kalan mal varlığı ise vasiyetnameye göre taksim edilerek miras paylaşımı yapılır.