İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran'dan ekonomi yönetimine kredi ve faiz eleştirisi!

İş Bankası Genel Müdürü hakan Aran, Finansın Geleceği Zirvesi etkinliğinde bir konuşma yaparak kredi uyarısında bulundu. Bankalara uygulanan kısıtlamaların kaldırılmasını talep eden Hakan Aran krediye erişimin zorlaşmasının kimseye faydası olmayacağını söyledi.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran'dan ekonomi yönetimine kredi ve faiz eleştirisi!

Türkiye’de finans sektörü bugün Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de katıldığı Finansın Geleceği Zirvesi etkinliğinde bir araya geldi. Bu etkinlikte İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da bir konuşma yaparak bankacılık sektörünün taleplerini dile getirdi. Özellikle kredi uyarısı yapan Hakan Aran, krediye erişimin zorlaştığını belirtti.

FAİZ İNDİRİMİ VE KREDİ TEPKİSİ

Faiz indirimlerinin tek şartla işe yarayacağını belirten Hakan Aran, “Faiz indirimleri eğer krediye daha ucuza erişebiliyorsanız sizin işinize yarar. Ancak kredi fiyatı ucuzlamasına rağmen krediye erişim zorlaşıyorsa bunun kimseye faydası olmaz. Düşük faizli kredi kullandırabildiğiniz kadar finansal sektörü hareketlendirebilirsiniz.” dedi.

Yeni ekonomi modeline dair de bir değerlendirme yapan Hakan Aran, “Bankalara uygulanan bazı makro ihtiyati tedbirler var. Bu tedbirlerle artık bir yeni ekonomi modelinin desteklediği sektörleri bile destekleyemeyecek noktaya geldik. Bankaların uzun dönemli tahvil alımlarına zorlanması ya tamamen kaldırılmalı ya da gevşetilmelidir.” ifadelerini kullandı.

KREDİYİ KULLANDIRMIYORSANIZ FAİZ İNSE NE OLUR

Kredi konusunda açıklamalarını sürdüren Hakan Aran, “Rafta duran kredi faizlerini indirmenizin bir anlamı yok. Faiz iniyor ama o krediyi kimse kullanamıyor. O krediyi erişilebilir yapmanız gerekiyor. Erişilebilir kredi yatırıma dönüp üretim sağlar, istihdam arttırır. Bu konuda tüm bankalar olarak sorun yaşıyoruz. Yapılan düzenlemelerle müşterileri zorlamanın bir mantığı yok.” şeklinde konuştu.

Kur korumalı mevduat hesaplarına dair de konuşan Hakan Aran, “Kur korumalı mevduat ile bankalarda yüzde 20’nin üzerinde dönüşüm meydana geldi. Müşteri tercihini tamamen ihtiyaçtan dövizden yana kullanmışsa onları bankalar üzerinden bu tercihlerini değiştirmeye zorlamak doğru değil. Müşterinin dönüşümünü sağlayamayan bankaların uzun vadeli menkul kıymet tesis etmeye zorlamak finansal sistemi riske atmaktadır. Bunun ne üretime ne de ihracata bir katkısı yok. Sadece bankacılık sektörünün imkanlarını kullanmasını engellersiniz.” dedi.

GELECEK KUŞLAKLARIN ELLERİNDEN BÜYÜME İMKANI ALINIR

Büyüme konusunda da eleştiri yapan Hakan Aran, “Yüksek enflasyonun olduğu dönemlerde ne kadar sağlıklı büyüyebileceğiniz da tartışılır. Eğer bir tarafta yüksek enflasyon diğer tarafta yüksek büyüme varsa bu geniş kitlelerin yoksullaşması, gelir dağılımın adaletsizliği, toplumsal gerilimlerin ateşlenmesi meydana gelir. Hatta en önemlisi gelecek kuşakların ellerinden büyüme imkanlarını alırsınız. Bunlardan dolayı sektör olarak görevimiz sadece büyümek yerine sürdürülebilir bir büyümeye katkı vermektedir.” şeklinde konuştu.