Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'de önemli açıklamalar!
Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılım sağladığı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Yüzyılı'na değinen Erdoğan, ABD'de dış politika ve tahıl koridoru gibi dikkat çeken konulara değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından konuya ilişkin yapılan başlıca açıklamalar şu şekildeydi;
TÜRKİYE'YE VERİLEN DESTEĞİ UNUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL!
6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem felaketinde yapılan desteklere ilişkin konuşan Erdoğan, "BM Genel Kurulu'nun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Dünyamızın geleceği konusunda iyimser bir tablo çizmek maalesef mümkün değil. Karşımızdaki fotoğraf, küresel ölçekte daha tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Avrupa'nın doğu sınırlarında yaşayan savaş, ekonomiden güvenliğe her alanda ciddi sorunlar ortaya çıkardı.
6 Şubat'ta yüzyılın en büyük doğal afetlerinden biri ile karşı karşıya kaldık. Ülkemize sağlanan cömert desteği unutmamız mümkün değildir. 50 binden fazla insanını kaybettiği, milyonlarca insanı barındıran şehirlerin yerle yeksan olduğu bugünde ülkemize gösterilen dostluk bizler için önemli bir teselli kaynağıdır.
Genel Kurul'un bu yıl temasının Türkiye'nin hedefleri ile örtüşmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonu, BM'nin temasıyla örtüştü. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, güvenlik, refah üreten tüm insanlığın hayrına bir uluslararası sistemin tesisi çağrımız giderek yankı buluyor.
BM Güvenlik Konseyi artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi çarpışma alanı haline gelmiştir. BM Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir." dedi.
SURİYE VE TAHIL KORİDORU
"Küresel açlık tehlikesi ile karşı karşıya bulunan coğrafylara uzanan bu insani köprünün sürmesi için temaslarımız sürüyor. Çevredeki çatışma ve ihtilaflar karşısında dünya barışına mümkün olan en büyük katkıları sunmaktır.
Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açık destektir. DEAŞ ile en büyük mücadeleyi vermiş bir ülke lideri olarak Suriye ve Irak başta olmak üzere kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için DEAŞ ve benzeri örgütleri paravan olarak kullananların riyakarlığından bıktık usandık. Bu bölgelerdeki tehdit sadece DEAŞ değildir. Asıl tehdit, vekalet savaşlarının aracı olan kullanılmak üzere beslenen terör örgütleridir.
Bir kez daha diyoruz ki dünya 5'ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür." dedi.
İSRAİL - FİLİSTİN SORUNU
Son olarak da uzun yıllardır gündemde bulunan İsrail, Filistin sorununa ilişkin de "Orta Doğu'da kalıcı barışın gelebilmesi, ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulabilmesiyle mümkündür. Kudüs'ün özellikle de Harem-i Şerif'in tarihi konumuna saygı gösterilmesinin takipçisi olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.