Eşinizin Kredi Kartını İptal Ettirirken Bir Daha Düşünün! Yargıtay'dan Emsal Karar Çıktı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, emsal niteliğinde bir karara imza attı. Eşinin işi ve geliri olmadığını bilen erkeğin, eşinin kredi kartını iptal ettirmesinin manevi tazminatı gerektirdiğine hükmetti.
Aile Mahkemesi'ne başvuran davacı kadın, evlendikten sonra eşinin kendisine küfür ve hakaret içerikli sözler sarfettiğii, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu ve toplum içerisinde küçük düşürücü hareketlerde bulunduğunu iddia ederek eşinden boşanmak istediğini dile getirdi.
Davalı kocanın sürekli boşanma istediğini dile getirerek çiftin boşanmalarına, 6 bin TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 500 bin TL maddi, 500 bin TL manevi tazminat ödemesi davacı kadın tarafından talep edildi.
Davalı koca iddiaları reddederken, bu evliliğin kendisinin ilk eşinin ise ikinci olduğunu belirterek, evlendikten sonra eşinin kendisinden maddi taleplerde bulunduğunu ve düğünden sonra takılan takıları bozdurarak şahsi banka hesabına yatırdığını söyledi.
Kredi Kartlarını İptal Ettirdi!
Mahkeme, tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, erkeğin eşinin işi ve geliri olmadığını bildiği halde kredi kartlarını iptal ettirerek maddi yoksunluk sağladığı ve giderlerinin karşılamadığına işaret etti. Mahkeme, boşanma sırasında erkeğin tam kusurlu olduğuna karar vererek tarafların boşanmasına, kadın eş yararına 1000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 20 bin TL maddi tazminat ödenmesine karar verdi.
Yargıtay'dan Emsal Karar!
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, karısının kredi kartlarını iptal ettiren kocayı kusurlu bularak 20 bin TL maddi tazminat ödemesine hükmetti. Kararda şu ifadeler yer aldı:
'' Eşinin işi ve geliri olmadığını bilen erkeğin, kadının kullanmakta olduğu kredi kartlarını iptal ettirdiği, giderlerini karşılamadığı, bu nedele kendisini arayan kayınvalidesine 'manyak karı' dediği anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşin tam, kadın eşin ise kusursuz olduğu noktasında yerel mahkeme ve özel daire arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır'' denildi.
Kararın devamında, '' Somut olay incelendiğinde erkeğin kusutlu davranışları nedeniyle kadının kişilik haklarının saldırıya uğradığı belirgin olup, davacı kadın yararına manevi tazminata hüküm edilmemesi bozmayı gerektirmiştir'' ifadelerine yer verildi.