Türkiye'nin deprem bölgesi olması nedeniyle farklı illerde sık sık depremler meydana geliyor. Bu depremler kimi zaman İzmir ve Elazığ depremlerinde olduğu gibi can ve mal kaybına yol açarken kimi zaman da küçük şiddetler ile gelecekteki deprem için endişe veriyor.

Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz Bölgesi'ndeki deprem riskine yönelik çeşitli açıklamalarda bulundu. Bektaş, son dönemde yaşanan sel ve heyelan afetlerinin ardından bölgede deprem riskinin de azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu belirterek vatandaşlara uyarıda bulundu.

DEPREM TEHLİKESİ 3 KAT ARTTI

Doğu Karadeniz kuşağında sahil kesimlerinde kayaç türüne bağlı olarak büyüme özelliği olduğuna dikkat çeken Bektaş, 2019 yılında çıkarılan deprem yönetmeliği doğrultusunda Doğu Karadeniz kuşağında bulunan Trabzon'un deprem tehlikesinin 2 ve Rize'nin ise 3 kart arttığını ifade etti.

Toplumda Karadeniz'de deprem olmayacağı algısını oluştuğunu ancak arsa talebini karşılamak için denizlerin doldurulmaya çalışıldığını ve bunun da deprem açısından tehlike oluşturduğunu söyledi.

DOLGUNUN DÜNYA STANDARTLARINA GÖRE DİZAYN EDİLMELİ

Denizden yer kazanma işleminin yalnızca Türkiye'de değil dünyada da yapıldığının altını çizen Bektaş, üzerinde bulunan yapının güvenliği açısından dolgunun dünya standartlarına göre yapılması gerektiğini belirtti.

Dolgunun deprem kuşağı üzerine yapılmaması gerektiğinin altını önemle çizen Bektaş, binaların depreme karşı dayanıklı olabilmesi için dolgunun iyi bir şekilde yapılmasını iletti.

Doğu Karadeniz bölgesinde deprem yaşanmayacağı görüşünün hakim olduğu konusuna da değinen Bektaş, bölgede afetlerin sıralandığı zaman ilk sırada heyelanların, ikinci sırada ise sellerin geldiğini fakat depremden hiç bahsedilmediğini söyledi.

Fakat depremin aynı zamanda Doğ Karadeniz sahilinde büyütme özelliği olduğunu, yani meydana gelecek bir depremde Doğu Karadeniz kuşağının sahil kesiminde kayaç türüne bağlı olarak büyütme özelliği olduğunu bunu da doğal olarak deprem için risk faktörü oluşturduğunu ifade etti.