İTÜ deprem raporunu yayımladı!
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 2 büyük depremin ardından şimdi de uzun süredir tehdit oluşturan ve uzmanlar tarafından önlem alınması gerektiği konusunda sık sık açıklamalar yapılan İstanbul'a çevrildi. İstanbul'da yaşayan binlerce vatandaşın olası bir deprem sonucunda büyük bir yıkım ile karşılaşabileceğinden bahsedilirken konu hakkında yeni incelemeler de yapıldı.
İTÜ DEPREM BÖLGELERİ İÇİN İNCELEMELERDE BULUNDU!
Hazırlanan rapor ile birlikte özellikle de imar affı konusunun üzerinde durularak bu tür düzenlemelere acilen son verilmesi gerektiğinde öğrenildi. Bunun yanı sıra da yapılan açıklamalarda özellikle de binaların yıkılma nedenleri araştırıldı. Nedenleri konusunda, "Yıkılan binaların enkaz haline gelmesi hususunda birçok parametre etkin olmakla beraber binaların yaşı, temellerin oturduğu zeminlerin taşıma kapasitelerinin düşük olması, inşaatlarda kullanılan malzeme kalitesinin, kolonlar ve kirişlerin en kesit boyutlarının ve donatı miktarlarının yetersizliği, inşa edildiği yıllarda yürürlükte olan yönetmeliklere uygun olarak taşıyıcı sistem elemanlarının inşa edilmemiş olmaları, diğer yapım kusurları ile bitişik nizamda inşa edilen binaların kat seviyelerinin farklı olmaları gibi hususlar en belirgin yıkım nedenleri olarak görülmüştür." şeklinde konuşularak binaların yıkılma nedenlerinden bahsedildi.
İMAR AFFINA SON VERİLMELİ!
Özellikle de İstanbul'da da olası bir deprem durumunda oluşabilecek olan yıkımlar nedeni ile çalışmalara bir an önce başlanması gerektiği konusunda açıklamalar yapılırken "Bilimsel temele dayanmayan imar affı, imar barışı gibi mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve güvensiz yapı stokunu yasallaştıran düzenlemelere son verilmeli, doğal eşikler yeniden yapılanma sürecinde esas alınmalı, yeni planlama sürecinde kültür varlıkları hariç bu alanlarda yapılaşmalara izin verilmemelidir" ifadeleri ile konu hakkında yapılan açıklamalarda imar affı gibi durumların iptal edilmesi gerektiği öğrenildi.
KAPSİTELER GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR!
Yayımlanan raporda iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması gerektiği konusu hakkında da önlemlerin alınması gerektiği ifade edilerek, "Deprem atıklarının geçici depolama alanlarına taşınması, burada atıkların içerisindeki malzemelerin ayrılarak büyük oranda yeniden kullanım, geri dönüşüm veya geri kazanımının sağlanması, kalan atıkların ise tehlikelilik seviyesine göre ilgili yönetmeliklerde belirtilen hükümler çerçevesinde bertarafının yapılması gerekmektedir. Geçici ve nihai depolama alanları atık miktarını karşılayacak kapasitede olmalı, alanlara yetkisiz kişilerin girişi sınırlanmalıdır. Yangın riskinden dolayı özellikle geçici depolama alanlarında atıklar belli bir yüksekliğin üzerinde istiflenmemelidir. Yangın riski gibi durumlar için gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır." şeklinde açıklama yapılarak depolama alanları konusunda artırıma gidilmesi gerektiğinden bahsetti.