6 Şubat depreminin ardından olası bir deprem felaketine karşı İstanbul ili için de önlemler alınmaya başlanmıştı. Özellikle de il genelinde başlatılan tespit çalışmaları ile geri dönüşüm hakkında yoğun çalışmaların hala devam ettiği ifade edildi. Riskli bölgeler adına yapılan bu çalışmalar gündem olurken bir yandan da incelemelerini sık sık sosyal medya hesabından paylaşan Naci Görür'den de açıklamalar gelmeye başladı. Görür, yaptığı son incelemelerde deprem riski yoğun olan ilçeleri paylaştı.

RİSKİN BÜYÜK OLDUĞU İLÇELER AÇIKLANDI!

Değerlendirmelerini paylaşan Prof. Dr. Naci Görür, "İstanbul'da binaların yüzde 10'u çok ağır hasar alacak. Avrupa yakası, zemin itibarıyla, jeolojik formasyon itibariyle, deprem kaynağı ile olan ilişkisine göre, Asya yakasından daha fazla zarar görecek. İstanbul'da deprem gözetildiği zaman en fazla dikkat edilecek ilçeler arasında Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt, Tarihi Yarımada Fatih, Zeytinburnu. Çünkü bu bölgelerde zemin, göreceli olarak iyi durumda değil" ifadeleri ile hem riskin bulunduğu ilçeleri açıkladı hem de zamanın kısıtlı olduğundan bahsetti.

BİNALARIN DURUMU HAKKINDA DA YORUM YAPTI!

Kentsel dönüşümlerin başladığı İstanbul'da ağır hasarlı olanların sayılarını ve diğer verileri de yakından takip ettiğinden bahseden Görür, İstanbul'da 1 milyon 50 bin binanın yüzde 10'unun olası bir depremin ardından ağır hasar alabileceğinden bahsederek, “Benim o çalışmanın ayrıntılarından bir haberim yok. Muhtemelen de doğrudur... Yalnız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı araştırmalara istinaden tüm İstanbul'da, Anadolu ve Avrupa yakasında depremde çok ağır hasar alacağı düşünülen bina sayısının 90 binin üzerinde olduğunu zaten biliyoruz. Bütün İstanbul'da da, 1 milyon 150 bine yakın binanın varlığını biliyoruz. Demektir ki, bu aşağı yukarı işte yüzde 10'u, çok ağır hasar alacak. Diğer hasarları saymıyorum yani çok ağır yıkılmayla doğrudan doğruya göçükle burun buruna kalacak bina sayısını 90 bin diye düşünüyorum. Tabii ki hafif hasar, orta hasar alacak bina sayısı da daha da fazla olacaktır" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Depremin ne zaman yaşanabileceği konusunda net bir sürenin belirlenemediği, bu nedenle de hem yetkili kişilerin hem de vatandaşların olası bir deprem için tedbirlerini alması gerektiğinden bahsedildi.