Amirallerden Sonra 98 Eski CHP'li Vekilden Son Dakika Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi Bildirisi!

Kanal İstanbul üzerinden devam eden Montrö Sözleşmesi tartışmaları 104 emekli amiral bildirisi sonrasında alevlenirken bir son dakika bildirisi de 98 eski CHP'li vekillerden geldi. 98 vekilin Kanal İstanbul bildirisi metni ve merak edilen detaylar haberimizde!
Amirallerden Sonra 98 Eski CHP'li Vekilden Son Dakika Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi Bildirisi!

İlk önce emekli 126 eski büyükelçi ardından ise 104 amiral tarafından yapılan Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi Bildirisi sonrasında bir bildiri metni de CHP'den emekli olan 96 eski milletvekili tarafından yayımlandı.

Yayımlanan bildiri de büyükelçiler ve amiraller tarafından yapılan bildirilere destek verilirken eski milletvekilleri Kanal İstanbul projesinin yapılamayacağını ve Montrö sözleşmesinin tartışmaya dahi açılamayacağını ifade ettiler.

KANAL İSTANBUL PROJESİ YAPILAMAZ, MONTRÖ SÖZLEŞMESİ TARTIŞMAYA DAHİ AÇILAMAZ!

CHP partisinden seçime girerek milletvekili seçildikten sonra emekli olan 98 eski parlamenter tarafından yayımlanan bildiride "Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi tartışmalarının geldiği nokta, bu açıklamamızı zorunlu kılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik çeşitli emeller taşıyan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul’da ısrar edilmesini, Atatürk Türkiye'sinin Lozan Antlaşması'ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan, İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğimizi sağlayan, Montrö Sözleşmesi'nin tartışılmaya açılmasını doğru bulmuyoruz" denilerek projenin yapılamayacağı ifadelerine yer verildi.

Amirallerden Sonra 98 Eski CHP'li Vekilden Son Dakika Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi Bildirisi!

126 eski büyükelçi ve 103 emekli Amiral tarafından yapılan açıklamaların altına imza attıklarını belirten 98 milletvekili tarafından yayımlanan bildiride emekli amiraller hakkında açılan soruşturmaya da tepki gösterilerek "Kanal İstanbul ve Montrö konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşan kişi ve gruplara yönelik tehdit, suçlama, saldırı korkutma ve soruşturma gibi girişimler yurttaşlık haklarını ipotek altına almaktır" denilerek ortaya konulan tavır kınanarak hukuk devleti hatırlatılmasında bulunuldu.

Açıklanan bildirinin konuşma ve düşünce özgürlüğü olduğunun altı çizilirken bu açıklamaların darbecilikle bağdaştırılmasına tepki gösterildi.