Avukat Çağrı ÜNSAL :Emlak Vergisi Muafiyeti Emekli, İşsiz ve Engelliden Yana Uygulanmalıdır!
Değerli okuyucular,
Malumunuz olduğu üzere sahibi olduğumuz taşınmazlar için yılda iki defa olmak üzere bina vergisi, daha aşina olduğumuz adıyla emlak vergisi ödüyoruz.
Evimizin değeri ile orantılı olmakla birlikte ödediğimiz rakamlar için hatırı sayılır tutarlardan bahsedebiliriz. Bu nedenle yazımızın konusu önem arz ediyoruz.
Emlak Vergisi Kanunu ve diğer ilgili düzenlemeler çerçevesinde bazı durumlarda emlak vergisinden muaf olunabiliyor. Bu çerçevede en çok bilinen husus, tek meskeni olan emeklilerimizin emlak vergisi ödemek zorunda olmaması. Ancak daha az bilinmekle birlikte engelliler, hiçbir geliri olmayanlar gibi bazı vatandaşlarımız da emlak vergisinden muaf durumdadır.
Bu yazımızın konusu, emlak vergisi muafiyetinin hep bilinen ve yazılıp çizilen genel şartları (brüt 200metrekare şartı gibi) değil, uygulamada yaşanan sıkıntılar olacak.
EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİNDE BELEDİYELERE VE VATANDAŞLARIMIZA TAVSİYELERİMİZ
Bilhassa emlak vergisi muafiyetinden faydalanabilecek olan emeklilerimiz, bu haklarını bilmediğinden, yersiz bir biçimde emlak vergisi ödeyebilmektedir. Belediyeler resen işlem yapmamakta, emeklimiz bu hakkın bilinciyle talepte bulunmadan muafiyetten yararlanamamaktadır. Evet, hukuk kurallarında genel kaide, “mevzuatın bilinmemesi mazeret sayılmaz” şeklindedir. Ancak devlet, vatandaştan yana tutum takınmalı ve ilgiliden gerekli belgeleri talep ederek, şayet muafiyet şartları varsa resen bunu yerine getirmelidir.
Yersiz ödenen emlak vergileri, geriye dönük 5 yılı kapsayacak şekilde idareden talep edilebilir ve belediye ödeme yapmazsa, mahkeme kanalıyla bu tutarlar geri istenebilir. Bu nedenle emlak vergisi mükellefi her vatandaşımız, muafiyet kapsamında olup olmadığını kontrol etmelidir.
Son yıllarda sayıları oldukça arttığı üzere, müteahhitlik firmaları ticari parsellerde ofis olarak da kullanılabilecek siteler inşa etmektedir. Bu tür yapılarda bağımsız bölümler, tapu kayıtlarında “ticari işyeri, büro” gibi görünmektedir. Ancak vatandaşlarımız, bu bağımsız bölümleri “mesken” amacıyla kullanabilmekte ve hatta elektrik, su gibi aboneliklerini mesken niteliğinde bağlatabilmektedir. Belediyeler, bu durumda emlak vergisi muafiyetini uygulamamaktadır. Ancak bu durumun yasal dayanağı yoktur ve emlak vergisi muafiyetinin amacıyla da örtüşmemektedir. Ticari parsel dahi söz konusu olsa, o yer “mesken” olarak kullanılıyorsa , diğer şartların da varlığı halinde emlak vergisi muafiyeti uygulanmalıdır. Vatandaşlarımız böyle bir durumda gerekli idari başvuruları ve yargısal haklarını kullanmalıdır.
Yine uygulamada sıklıkla karşılaştığımız bir başka sorun, hisseli yapılardır. Emlak vergisine konu olabilecek bir bağımsız bölümde, emlak vergisinden muaf olabilecek örneğin bir emeklimiz hissedar ise, bu hisse oranında emlak vergisi tutarından tenzilat yapılmalı ve muafiyet kısmen sağlanmalıdır. Ancak uygulamada belediyelerin, iştirak halinde mülkiyet (örneğin miras intikali) halinde bu muafiyeti uygulamaktan imtina ettiğine rastlanmaktadır.
Umuyoruz ki, bu hususlar internet sitemiz aracılığıyla tüm ilgililere, emekli, engelli ve diğer tüm vatandaşlarımıza ulaşır ve haklarımızın öğrenilmesine hizmet eder.
Saygılarımızla,
Av. Çağrı ÜNSAL – Ankara Barosu
Tüm soru ve görüşleriniz için – [email protected]