Ev, Araba Almak Hayal Oldu! Türkiye'de Yüksek Faizi Kim, Neden İstiyor?
Yükselen enflasyon rakamları ve dolar kurunu dizginlemek adına Merkez Bankası tarafından parasal sıkılaşma politikasına geçiş yapılmıştı. Konu hakkında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan o dönemde uygulayacakları politikaları "acı reçete içmemiz gerekirse içeceğiz" sözleri ile duyurmuştu.
ACI REÇETE VATANDAŞA MI KESİLDİ?
Merkez Bankası tarafından atılan adımların ardından ilk olarak politika faiz oranı yükseltilmeye başlanmış ardından da bankaların ucuz kredi musluklarını kesmek adına fonlama maliyetleri arttırılmıştı.
Peş peşe alınan kararların ardından bankaların ihtiyaç, taşıt ve konut kredisi faiz oranlarında da yükselişler yaşandı. 2020 yılının Haziran ayında kamu bankaları tarafından verilen ucuz kredi destekleri paketinde en düşük konut kredisi faiz oranı yüzde 0.64 seviyesine, araç kredisinde ise yüzde 0.49 seviyesine çekilmişti.
Alınan kararların ardından ise yapılan finansal müdahalelerin ardından bugün en düşük konut kredisi faiz oranı yüzde 1,32 seviyesine çekilirken yükselen faiz oranları sonrasında vatandaş için ev sahibi olmak ve araba satın almak nerede ise imkansız hale geldi.
MERKEZ BANKASI ÜZERİNDE DOLAR KURU KULLANILARAK SPEKÜLATİF BASKI MI OLUŞTURULUYOR?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından atılan adımlar meyvelerini vermeye başlarken geride bıraktığımız hafta dolar kurunda ani ve hızlı bir yükseliş başlamıştı. 7 liranın altına çekilen dolar kuru tam da Merkez Bankası karar haftası öncesinde spekülatif ataklarla yeniden yükseliş trendine girmişti.
Ekonomistler tarafından yapılan değerlendirmede enflasyon rakamlarında bu aydan itibaren düşüş eğilimi beklendiği belirtilerek bu toplantının Merkez Bankası tarafından pas geçilebileceği belirtiliyor.
YÜKSEK FAİZİ KİM, NEDEN İSTİYOR?
Konu hakkında açıklama yapan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, "Merkez Bankası yüksek faizi kuru baskılamak için bir dönem enstrüman olarak kullandı ama bu sürdürülebilir değil. Elbette kullanabilir. Altyapısı olmadığı için kullandı. Yüksek faiz artan maliyetlerle işsizliği doğuracak. Merkez Bankası'nın fazile yazdığı acı reçetenin faturasını 80 milyon vatandaş ödememeli" diyerek faiz indirimi yapılması gerektiğini savundu.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise yapmış olduğu açıklamasında "Paranın tüketime değil üretime yönlendirilmesi lazım. Şu anda Türkiye'de imalat sanayii çok iyi gidiyor. Bu hızı düşürecek adımlar değil, daha da artıracak adımlar bekliyoruz. Bankalar topladıkları paraları kime satacaklar?" diyerek indirimin gerektiğini söyledi.
Üretim ve yatırım planlarını faiz-enflasyon kıskacından kurtarılması gerektiği belirtilirken yükselen bu oranlar sonrasında vatandaşın artık ev ve araba alamaz hale geldiği belirtiliyor. Dünyada düşük faiz trendi devam ederken yabancıların dolar kurunu kullanarak Merkez Bankası üzerinde baskı oluşturarak yüksek faiz kazancı elde etmek için spekülatif ataklarda bulundukları iddia edildi.