Ev sahipleri evlerini kiraya verirken kiracılardan depozito ücreti talep etmektedirler. Bu depozito yasal olarak bir güvence bedeli anlamına gelmektedir. Dolayısıyla doğrudan bir başka amaçla kullanımı yasal olarak doğru olmamaktadır. Güvence bedeli kiracıdan ne için tahsil edilmişse o amaca uygun şekilde kullanılmalı ve kullanılmasına gerek kalmamış ise kiracılık ilişkisinin sonunda kiracıya iade edilmelidir.

EV SAHİPLERİ DEPOZİTOYU KİRA BORCUNA SAYABİLİRLER Mİ?

Ev sahipleri ile kiracılar arasında depozito iadesinin gündeme gelebilmesi için kiracılık ilişkisinin sona ermesi gerekmektedir. Dolayısıyla kiracılığın sona erdiği sırada kiracının kira borcu bulunuyorsa depozito kira yerine sayılabilir. Ancak bu işlem yapılırken kiracının kira borcunun olduğu konusunda herhangi bir tartışma olmamalıdır. Eğer kiracı kira borcunu kabul etmiyorsa ev sahipleri depozitoyu kira borcuna sayamazlar.

Bazı emsal davalara kira borcunun depozito ile ödenmiş kabul edilmesine dair uygulamalar bulunmaktadır. Örneğin kiracı kira sözleşmesini erken çıkma hakkını kullanıp sona erdirip evden çıkarda sözleşmenin geri kalanındaki kiralardan sorumlu olmazlar. Ancak bazı ev sahipleri bunu farklı şekilde yorumlayıp kira sözleşmesine dayanarak kalan aylar için kiracıları borçlandırıp depozitoya da el koymaktadırlar. Böyle bir durumda kiracı mahkemeye başvurarak depozitosunu yasal faiz ile geri alabilir. Üstelik ev sahipleri tazminat ve mahkeme masrafları ile de karşılaşabilirler.

Ev sahipleri depozito ile alakalı olarak bir işlem yaparken kiracıların hukukuna saygı göstermelidirler. Kiracının ödediği depozito eve bir zarar verme ihtimaline karşılık ev sahibinin güvencesidir. Bu paraya el koymak gibi bir hak ev sahiplerine kanunla verilmemiştir. Depozito kullanılacak ise bunun belgelenebilir olması ileride yaşanabilecek mahkeme süreçlerinde belirleyici olmaktadır.