Kanal İstanbul Projesinde Flaş Gelişme: Tehdit Edildiğini İddia Eden Bilirkişi Heyetten Çekildi!
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olarak gösterilen ve bu nedenle tüm Türkiye'nin yakından takip ettiği Kanal İstanbul projesi hakkında yeni bir gelişme daha yaşandı. Projenin bilirkişi heyetinde yer alan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden H.A. isimli kişi tehdit edildiğini iddia ederek projeden çekildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "en büyük hayalim" diyerek tanıtılan ve tanıtıldığı ilk günden bu yana Türkiye'nin en çok konuşulan gündem maddeleri arasındaki yerini koruyan Kanal İstanbul projesi hakkında yeni bir son dakika gelişmesi daha yaşandı.
Projenin bilirkişi heyetinde yer alan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden H.A. isimli kişinin İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne dilekçe yazarak "açık ve üstü kapalı tehdit" aldığı nedeni ile bilirkişi heyetinden affını istediği iddia edildi.
BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLAYAN KİŞİ TEHDİT EDİLDİĞİNİ İDDİA EDEREK AFFINI İSTEDİ
Kanal İstanbul projesinde YTÜ İnşaat Fakültesi Dekanı olduğu dönemde bilirkişi raporu hazırlanması yönünde talep aldığını belirten kişi Karayolları İstanbul Bölge Müdürlüğü tarafından gelen talep sonrasında rapor hazırladıklarını belirterek "Bizden talep edilen, Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün topoğrafyaya göre kabaca ve yaklaşık olarak belirlediği dört güzergâhtan hangi güzergâhın hidrolojik ve çevresel etkilerinin en az olacağı güzergâhın tespit edilmesiydi. Ben de Çevre Mühendisliği Bölümü’nden olan Dekan Yardımcım ile birlikte raporu hazırladım ve talep sahiplerine ilettim" diyerek talep edilen raporu hazırlayarak teslim ettiklerini dile getirdi.
H.A. tarafından dilekçede yer verilen iddialara göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri tarafından raporun beğenilmediği ve tekrar rapor hazırlanması yönünde talep geldiğini belirterek kendisinin yıpratıcı süreci gözönünde bulundurarak heyetten çekilme kararı aldığı ve hiçbir şekilde bir daha sürece dahil olmadığını belirterek “Daha önce bir şekilde sürece dahil olmam ve bunun İTÜ’deki tüm akademik camia tarafından da açık bir şekilde bilinmesinin gerek davalı ve gerekse de davacılar tarafından gündeme getirilebileceği aşikârdır. Bu sebeplerle, dava sürecinin etkilenmemesi bakımından resen atandığım bilirkişilik görevinden affımı talep ediyorum" diyerek heyetten affını talep etti.
