Türkiye'de yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle birçok ailede ekonomik sorunlar baş göstermeye başladı. En temel ihtiyaçlarını bile borç alarak ya da kredi kartı ile geçiştiren vatandaşlar, borçlar birikince miras konusuyla ilgili açılan dava sayıları artmaya başladı.

Ülkemizde önce döviz kuru, sonra enflasyon ve savaş etkileriyle birlikte son 2 yıldır ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Bu nedenle vatandaşlar artık kendilerine kalan mirası kabul etmek istemiyor.

İcra dairelerindeki miras davalarına ilişkin dosya sayılı son bir yıl içerisinde 1 milyon 617 bin adet artarak 23ilyonu aştı. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü 2020 raporuna göre, 2017 - 2020 yılları arasında mirasla ilgili dava sayısı 30 bin 861 idi.

Ekonomik kriz çıktı, reddi miras davaları patladı

Ülkemizde yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle borç batağına giren kişiler ailelerinden kendilerine kalan mirasları reddetme yoluna gitti. Bu kapsamda reddi miras davalarında büyük bir artış yaşanırken aynı zamanda kişilerden kalan borçları ödemek istemeyen kişiler de reddi miras yoluna gidiyor.

Miras reddi iki şekilde yapılabiliyor. Bunlardan ilki mirasın gerçek reddi olurken, ikincisi ise mirasın hükmen reddidir.

Reddi miras maaşı ve sosyal hakları etkilemiyor

Reddi miras davalarının tam sayısı mirasın hükmi reddi nedeniyle bilinemiyor. Ancak avukatların saha çalışmaları doğrultusunda dava sayılarında artış olduğu bilinmekte. Reddi miras yapmayı düşünen ancak bununla ilgili çekinceleri olan kişiler için ipuçları veren avukatlar, reddi miras davalarının sosyal güvenlik hukukundan kaynaklı hakları etkilemediğinin altını çiziyor.

Buna göre, borçlu miras bırakanın mirasını reddeden eş dul aylığından, çocukları da yetim aylığından yararlanmaya devam ediyor. Alacaklıların ise miras bırakanın ailesinin aldığı dul ve yetim aylıklarına haciz koydurma hakkı bulunmuyor.

Emlak365.com