Eylül ayını bekleyin diyerek dolar kurunun kaç TL olacağını açıkladı!
Türkiye’de dolar kurunun görebileceği seviyeler vatandaşlarca oldukça merak edilen finansal konular arasında yer alıyor. Bu konuya dair çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. HSBC’nin kıdemli ekonomistleri kısa bir süre önce 2022 yıl sonu dolar kuru tahminini 17,50 TL’den 19,50 TL’ye yükseltmiştiler. Bu önemli gelişme üzerine ünlü ekonomist Selçuk Geçer dolar kuruna dair yeni bir değerlendirme yaptı.
HSBC’NİN DOLAR KURU TAHMİNİ İYİMSER!
HSBC’nin dolar kuru tahminini değerlendiren Selçuk Geçer, “HSBC dolar kuru tahminini 17,50 TL’den 19,50 TL’ye çıkardı. Bu tahmin çok iyimser bir tahmin. Gerçekleşse dahi 200 milyar dolarlık KKM zararı oluşacak. Turizm gelirleri ile siz cari açığı kapatamayacaksınız. İhracat tarafına bakarsak orada da sorunlar var. Avrupa resesyona giriyor ve bu durum Türkiye’yi de etkileyecek. Ülke olarak ihracatımızın yüzde 60’ını Avrupa’ya yapıyoruz. Orası daralırsa sizin ihracat geliriniz azalır ve cari açığınız etkilenir. Dolayısı ile dolar kuru artar.” dedi.
EYLÜL AYINI BEKLEYİN!
Dolar kuru için Eylül ayını bekleyin diyerek uyarı yapan Selçuk Geçer, “HSBC Türkiye açıklamasında ne diyor. Sonbaharda Türk lirası hızlı değer kayıpları ile karşılaşacak. Biz bunu aylardır söylüyoruz. Dolar kuru Eylül veya Ekim ayında 21 TL’yi görecek. Mevsimsel etki ortadan kalkacak. Bozulan ekonomide kredi borçları ödenecek. Bankalar bunu döndüremezse işin sonu sıkıntı. Eylül ayı itibariyle işler daha da karışacak. Ekonomide beklentilerin imkansız olduğu görülmeye başlanacak.” ifadelerini kullandı.
PARA BİRİMİNİN DEĞERLİ OLMASI ÖNEMLİ DEĞİL!
Türkiye’nin ekonomi politikalarını eleştiren Selçuk Geçer, “Bir ülkenin para biriminin değerli olup olmamasının hiçbir önemi yoktur. Bir ülkenin ekonomik verilerinin güçlü olması değerlidir. İthal ederek değil kendiniz üreterek güçlü ülke olursunuz. Kendi kaynaklarınla üretim yaparsan para değerli olur. Hatta zaman zaman ihracatını güçlendirmek için paranı daha değersiz yapmak için uğraşırsınız. Bugün tarım ihracatınızı bitirmişsiniz. Çiftçinin kullandığı torumu bile İsrail’den getiriyorsunuz. O tohum da bir defa kullanılabiliyor. Her toplantıda müteahhitleri ön plana çıkartıyorlar. Hani çiftçin nerede? Bu ülkeye yapılan en büyük kötülük tarım ile uğraşanları cahillikle yaftalamaktır.” dedi.
Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım önerisi kapsamında değerlendirilmemelidir. Yer alan finansal yorumlar ilgili ekonomistin kişisel düşünceleridir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.